Kedi Satın Almak
Merhaba, kafası karışıkgiller. Size bugün çok hassas bir konudan bahsetmek istiyorum. Hatta böyle bir blog açtıysam eğer, bu konuda yazı yazmanın boynumun borcu olduğunu düşünüyorum. Kedi sahiplenmek ve kedi satın almak konusuna değinmek istiyorum. Eğer kedi satın almak gibi bir düşünceniz varsa ya da kararsızsanız lütfen beni okuyun!
Size dürüst olacağım ve öncelikle kendi yaşadığımız olayı anlatacağım. Daha sonra da konuyu derinlemesine birlikte inceleyeceğiz. Ardından kedi satın almak ya da sahiplenmek konusunda karar sizin.
Cins Kedi Mi Sokak Kedisi Mi ?
Başlıyorum bizim hikayeye! Ben zaten ”kediii, kediii” diye sayıklıyordum. Ancak evdekileri kedi almaya ikna edemiyordum.(İkna süreci için tık tık) Zamanla evde kedi fikrine ısınmalarını sağladım, ama sadece ”güzel” olan ”cins” olan kedileri beğeniyorlardı. Ben ise başlarda cins olursa istemeyecek kadar tepkiliydim. Ben, yardıma muhtaç olan hayvanları tedavi ettirdiğim ya da geçici yuva olduğum zamanlardan, kedinin kedi olduğunu biliyordum. Evet arkadaşlar, KEDİ KEDİDİR. Cins olan da kedi, sokak kedisi olan da kedi. Konu çözüldükten sonra aslında bu kadar basit ama öncesinde biraz bazı şeyleri düşünmek gerekiyor. Sizi anlıyorum. Kedi satın almak yollarından ben de geçtim çünkü.
Her kedinin karakteri birbirinden farklıdır. Bana iki tane aynı karakterde sokak kedisi göstermezsiniz. İki tane aynı karakterde scottish fold da gösteremezsiniz. Cins kediler ev hayatına daha uygun diye bir şey duyduysanız, üzgünüm ama yanılıyorsunuz. O yüzden benim için cins olup olmaması önem taşımıyordu. Ama bir kedi sahibi olmamı sağlayacak şey cins kedi almaksa, başta ne kadar tepkili olsam da zamanla ısındım. Hatta belki bu durum hoşuma bile gitti. Sonuçta çok güzeller değil mi?!
Geçici Yuva Hikayemiz
Bir gün Sinan Erdem Spor Salonu’na maç izlemeye gittiğimizde, bir anne ve 3 yavrusunu, havalandırma dış ünitesinin içinde bulduk. 1 yavru ölmüştü. Anne bir deri bir kemikti. Diğer yavrular ise, kör olmak üzereydi. Orada beslenebilecekleri ne bir ev, ne bir çöp kovası vardı! Muhtemelen oraya bırakıldılar, bilemiyorum. Onları orada öyle görünce, herhangi bir insanın bırakabileceğini düşünmek istemiyorum. Biz de aldık onları evimizin bahçesine koyduk. Çünkü eve sokma izni kopartamadım..
Güzel, korunaklı bir yuva yaptık. Yavruların gözlerini temizledik, besledik. Annenin nasıl mama yediğini, su içtiğini hiç söylemiyorum bile. Bu arada aylardan Aralık! Aralık soğuğunda, 2 tane en fazla 1 aylık yavru ve bir deri bir kemik bir anne! 2 gün dayanabildi bizimkiler. İki gün sonra eve aldık 🙂 Annenin yüzündeki minneti görmemek mümkün değildi. Kaloriferin yanında saatlerce, hiç uyanmadan uyudu anne. Gül gibi baktım ben de hepsine. Çok güzel bakarsam, belki birisi benim kedim olur diye ümitleniyordum çünkü. Gönlümden geçen patatese benzeyen erkek yavruydu. Buraya kumpire benzeyen bir fotoğrafını ekliyorum.
Dişi olan yavruyu da bir arkadaşımız sahiplenmek istiyordu. Onun da fotoğrafı hemen paragrafın altına ekliyorum. Anne kedi için ise internette bir sürü ilan açtım. Her yere yazdım. Ancak hem büyük, hem de tekir olduğu için hiç kimse istemedi. İlanları bir kere bile layklanmadı. Sokağın yolları görünüyordu ona. Zaten sokak kedisi, bu zamana kadar yaşamış sokakta diye avutmaya çalışıyordum kendimi. Bir süre sonra arkadaşımız dişi yavrudan vazgeçti. Bizimkiler de erkek yavruya kesinlikle hayır dedi. Ben de mecburen yavrulara da ilan açtım. Bir süre sonra, yavruların ilanına cevap geldi. Çok tatlı bir kız ve arkadaşına yavruları sahiplendirdik. Ben tabii ağlıyorum bu sırada. Yine yavrularım gitti diye… Evde kaldık anne kediyle baş başa.
Kedi Satın Almaya Ramak Kala
Daha sonra bir gün, yolda yürürken bir petshopun camında yavru bir scottish fold kedi gördüm. Camdan onunla oynamaya başladım. 5 -6 dakika oynadık. Sonra beni montumun kapşonundan çekerek zorla uzaklaştırdılar çünkü sanırım artık cama yapışmıştım. Ben başladım yine ağlamaya. Kedi istiyorum. Kedim olsun istiyorum diye.”Benim kedim” duygusunu bir türlü yaşayamamıştım. Bir kedi istiyordum yahu! Benim olan bir kedi istiyordum. En son dayanamadılar ve ”Tamam ulan, bir kedi mi istiyorsun? Alalım.” dediler. KEDİ ALACAKTIK! KEDİM OLACAKTI!
Neredeyse geri dönüp o kediyi satın alacaktık. Sonra dedik peki biz bunu alırsak evdeki ne olacaktı? İki kediyi kabul etmeleri mümkün değil. Biraz düşünelim dedik. Düşündük de. Evdeki kedi değil miydi? O yavru değil ve güya çirkin diye sokağa mı gitmeliydi? Sonra cins olan, güzel! ve yavru diye eve mi gelecekti? Düşündük… Bizimkilerle konuştuk. Bu sırada anne kedi, evin içinde kuzu kuzu yaşıyor. O kadar mutlu ki! Arkadaşlar buna kimin vicdanı el verir ?Tekiri tekir diye isteme, git cins olanı parayla satın al… Yapamadık, salamadık geri sokağa. En sonunda, anne kedinin bizim evde kalmasına karar verildi 🙂 Anne kedi bizim kedimiz oldu, benim kedim oldu. BENİM KEDİM OLDU! Adı da Suzi oldu… Evet, o anne kedi Suzi arkadaşlar! Benim canım, kuzum Suzi. Cins olmayan, yıllarca sokakta yaşamış, yavruyken değil büyükken sahiplendiğim kedim Suzi. Hem Suzi artık online da, suzionline <3
İçinizde Suzi’yi tanımayanlar varsa buraya seksi bir fotoğrafını ekliyorum 🙂
Lütfen siz de satın almadan önce, bir kere daha düşünün. Düşünmenize yardımcı olmak adına, petshop ve evde üretim sektörünün gerçeklerini anlatan bir yazı hazırlıyorum. Kısa bir süre sonra, buraya linkini ekleyeceğim. LİNK
Kediyle kalın <3