Suzi’nin Kısırlaştırma Hikayesi

Bugün Suzi için ve bizim için tatsız bir gün. Geçen haftalarda yaşadığımız bitmek bilmez kızgınlık dönemi sonrasında kısırlaştırma için randevu almıştık ve o gün geldi. Veterinerin yolunu tuttuk… Biz kısırlaştırma için İBB Fatih Hayvan Hastanesi‘ne gittik. Dişi kediler için 166 tl, erkek kediler için 150 tl kısırlaştırma ücreti isteniyor. En güzel tarafı ise sokak kedileri için ücretsiz kısırlaştırma yapılıyor! Şimdi adım adım kısırlaştırma sürecimizi size anlatacağım.

İBB Fatih Hayvan Hastanesi

• Ameliyat Öncesi Alınması Gerekenler (Elizabeth Yakalığı)

Randevu aldığımız gün, ameliyattan sonra takacağı yakalığı bizim yanımızda getirmemiz gerektiğini söylediler. Bir tane elizabeth yakalığı aldım. Petshoplarda bulamadım, bir veterinerden 15 tl‘ye 10cm çapında bir elizabeth yakalığı aldım. Aslında bu yakalık kedileri çok huzursuz ettiği için kullanmak istemiyordum ama diğer alternatifi olan ameliyat sonrası giysisi çok pahalıydı. Winpet diye bir markanın, ameliyat sonrası iyileşme dönemi için özel tasarladığı kıyafetin fiyatı yaklaşık 124 tl. İlgilenenler için link ekledim. Ben bu parayı vermeden önce elizabeth yakalığıyla şansımı demek istedim.

Elizabeth Yakalığı

• Kısırlaştırma Ameliyatı Öncesi

Kısırlaştırmadan önceki bir hafta, her gün gimpet multi vitamin paste verdim. Bağışıklığı güçlensin, ameliyatı kolay atlatsın diye elimden geleni yapmaya çalıştım ama zaten yapılacak çok fazla şey yoktu. Son akşam en güzelinden bir yaş mama açtım (science plan a/d yaş mama, veterinerimizin dediğine göre bu mamaya hayır diyebilen kedi çıkmıyormuş.)

Gimcat Multıvitamin Paste

Kısırlaştırma sabah 11:30’da olacağı için öncesi gece 11’de mamasını önünden aldım ve ertesi güne kadar hiçbir şey yemedi, suyunu yanında bıraktım. Kısırlaştırma operasyonuna girmeden önce kedinizin karnının aç olması gerekiyor çünkü narkozun etkisiyle yediklerini kusuyorlar. O yüzden son 12 saat aç kaldı Suzi.

Operasyon günü sabahı Suzi’nin ”Mamaaaa.. Mamaaa, uyanınn! Mama koymamışsınız. Açım ben, şekerim düştü. Acil dün geceki güzelli mamadan verin, hadiii. Ölçem galiba, mamaaa ” miyavlarıyla uyandık. Tabii ki de vermedik. Sonra yere bir parça kağıt buruşturup attık ve mamayı unuttu. Oyunlardan oyun beğendi. Ona o kadar oyuncaklar aldım hiçbirisiyle o kağıt parçalarıyla oynadığı kadar uzun ve keyifli oynamıyor. Ruhu fakir heralde benim kedimin 😀 Neyse, konumuza dönersek, evden çıkmadan su kaplarını da boşalttık ve kırk taklayla taşıma çantasına koyduktan sonra İBB Fatih Hayvan Hastanesi’nin yolunu tuttuk. Yanımızda da elizabeth yakalığımız vardı.

Suzi Kısırlaştırma İçin Yolda

Operasyondan minimum yarım saat önce orada olmamız istenmişti. 11:00 gibi hastaneye vardık. Bir veteriner benimle görüştü ve operasyonun ve narkozun olası risklerinden bahsetti ve bunları kabul ettiğime dair imzalı onayımı aldılar. Sonra operasyona girdiler. ( Bir de Suzi hazır narkoz alacakken, veterinerden ameliyat sonrasında tırnaklarını birazcık kesmesini rica ettim.)

• Kısırlaştırma Ameliyatı

Operasyon yaklaşık 1 saat kadar sürdü. Bu sürede ben hastanede yarı ağlamaklı bi şekilde bekledim. Bu hem kediniz hem de sizin için sıkıntılı bir süreç, ne yazık ki.. Çıktığında baygındı. Operasyonu gerçekleştiren veteriner benimle tekrar konuştu ve kısırlaştırma sonrası kedi bakımı hakkında bilgi verdi. Narkozun etkisinin bir süre daha devam edeceğini, 3 – 4 saat sonra ayılacağını söyledi. Bu süreçte box’ın içinde tutmamı tavsiye etti, çünkü narkozun etkisi hala geçmemiş olacağı için dışarı çıkartırsam kendine zarar verebileceğini söyledi. Operasyonun üzerinden 8 saat geçmeden mama ve su vermemem gerektiğini söyledi. Maması, suyu, kumu, yatağı hepsi birbirine çok yakın ve küçük bir odada olmalıymış. Yakalığı 10 gün kadar boynunda kalmalıymış. Yalnız bazı kediler yakalık olduğu için yemek yemeyi ve su içmeyi reddedebiliyorlarmış. Eğer böyle bir durumla karşılaşırsam yemekten önce yakalığı çıkartmamı ve ardından tekrar takmamı söyledi. 1 hafta sonra da kontrole gelmemi istedi. Operasyon sonrası bilgilerimizi de aldıktan sonra evin yolunu tuttuk.

Suzi Ameliyat Sonrası

• Kısırlaştırma Ameliyatı Sonrası

Eve geldiğimizde ilk bir saat falan tamamen baygın kaldı. İkinci saatin içerisinde yavaş yavaş dilini hareket ettirmeye başladı. Üçüncü saate geçtiğimizde ise patilerini oynatıyordu ama sanırım görüşü hala gelmemişti. Nefes alış verişinden anladığım kadarıyla oldukça da korku içerisindeydi. Ara ara onunla konuştukça sakinleşti. Size de kedinizi kısırlaştırdıktan sonra, onu sakinleştirmek için konuşmanızı, severken hangi ses tonuyla hangi cümlelerle seviyorsanız onları tekrar etmenizi tavsiye ederim. Dördüncü saate geçtiğimizde ise kutunun içinde dönmeye, bağırmaya başladı. Artık dört saati geçirdiğimiz için, kutusundan çıkartayım da, rahat rahat yatağına yatsın dedim ve TA TAAM ! Suzi başladı kendini yerden yere vurmaya. Arka ayaklarını çok iyi oynatamıyordu ve önünü de tam görmüyordu. Kutudan çıkartmak için erken davranmışım maalesef. Zar zor tutup geri kutusuna koydum ve perdeyi açıp camın önüne bıraktım kutuyu. Dışarıyı izlemek ve dinlemek onu sakinleştirdi. Sonraki iki saat boyunca hiç sesi çıkmadı.

Kısırlaştırma Sonrası Cam Keyf

Akşam  altı gibi tekrar çıkarttık ve bu sefer daha sakindi ama küçük odada kalmak istemedi. Normalde hep salonda vakit geçirdiği için salona gitmek istedi. Biz de izin verdik ama hemen gitti koltuğun altına saklandı, yattı. Bir süre uyudu orada. Mama ve su verdik ama yüzüne bile bakmadı. Biraz süre geçince vitamininden verdim onu azcık yaladı. Bir kaç farklı yatak seçeneği sunduk ama inatla hep koltuğun altına yattı…

Yatak Seçeneklerinden İki Tanesi

Salonda serili çamaşırlar vardı, bir ara gitti askılığın altına girdi yattı, ben de yatağını oraya koydum. Sevdi bu sefer, orada yattı. Bir daha koltuğun altına girmedi. Ara ara kafasındaki elizabeth yakalığını çıkartmaya çalıştı. Ondan çok rahatsız olduğu belliydi. İnternette bunun için bir çözüm araştırırken bizim yakalığın diğerlerinden biraz daha uzun kaldığını fark ettim. Rahatlaması için yakalığı çıkartmadan, önünden 1 parmak genişliği kadar kısalttım. Mutlu oldu 🙂

Çamaşırların Altında Yatan Suzi

• Gece Yaşananlar

Gece 12 gibi biz yattık ama Suzi 2 gibi miyavlamaya başladı ve uyandık. Canı acıdığı için miyavladığı zaten yüzüne bakınca anlaşılıyordu. Su içirmeyi denedim, içmedi. Yaş, kuru mama yedirmeyi denedim. Çok çok az yaş mama yedi. Onu da vitamin yediriyormuş gibi kandırarak yedirdim. Ben yanına gidince miyavlamayı bıraktı ve sevgi için sürtünmeye başladı kuzum. Ben de yastığı yorganı toplayıp salonda yattım 🙂 Gece dört gibi bir daha uyandık. Çünkü çişini yapmak istiyordu ama canı acıdığı için yapmakta zorlanıyordu. Üç kere kuma girdi çıktı, sonunda yaptı çişini. Sonra sabah yediye kadar uyuduk. Yedide yine uyandık. Vitamin kandırmasıyla biraz daha mama yedirdim ama asla su içmedi, ben de zorlamadım. Saat sekiz buçukta ne yazık ki işe gitmek için evden çıktım ve şu an evde yalnız. Umarım ben eve gidene kadar biraz daha dinlenmiş ve toparlanmış olur.

Kısırlaştırma öncesi ve kısırlaştırma günü yaşadıklarımız bu şekilde. Umarım sizin için bilgi verici olmuştur. Yaklaşık 10 günlük bir iyileşme dönemimiz olacak. Bu 10 günlük sürecimizi de tamamladığımızda onunla ilgili de bir yazı paylaşacağım. O zaman linkini buraya da eklerim.

Bize bol bol sağlık dileyin, görüşmek üzere :

Edit: Bu yazıdan bir sene sonra ikinci kedimi sahiplendim ve kısırlaştırdım, okumak için buraya.