Merhaba, pek de keyifle yazmayacağım bir konu ile karşınızdayım; kedilerde astım, Suzi’nin astım süreci. Yaklaşık 1 sene önce Suzi’ye astım teşhisi koyuldu ve bir süredir astım ataklarıyla mücadale ediyoruz. Size bu yazıda Suzi’nin astım sürecini anlatacağım. Astım olduğundan nasıl şüphelendik, astım teşhisi nasıl koyuldu, astım atakları nasıl oluyor, atak olduğunda nasıl müdahale ediyoruz, evde nasıl önlemler alıyoruz gibi sorulara cevap vereceğim ayrıca veteriner hekimimizin izlediği tedavi sürecinin de ana hatlarından bahsedeceğim.
Bu yazıda ”Kedilerde astım nasıl tedavi edilir?” sorusunun cevabı olmayacak çünkü ben veteriner hekim değilim, olsam dahi tedavi süreci kediden kediye değişecektir. Ancak size bir güzel haber vereyim; ileride bloga yeni bir sekme ekleyeceğim. ”Kedi hastalıkları” konulu bir ana başlığımız daha olacak. Orada sadece alanında uzman hekimlerle birlikte yazacağım yazılar, röportajlar olacak. Astım konusuna da yine bir veteriner hekim danışmanlığında gireriz. Bu konuda daha ayrıntılı bilgiler alabilirsiniz o zaman. Ancak yine okuyarak uygulayacağınız bir tedavi bulamazsınız çünkü veteriner hekim olmayan kimse bir kediyi tedavi edemez. ( Yani, benim okuyucum zaten bunları biliyor ama google’dan arama yapıp gelenler de olacağı için bu uyarıları yazmak zorunda kalıyorum.) Şimdi başlayalım bizim astım sürecimize;
Suzi’de Astım Olduğunu Nasıl Anladık? Kedilerde Astım Nasıl Fark Edilir?
Anlamadık 🙂 Kedilerde astım belirtileri farklı şeylerle karıştırılabiliyor. Suzi ara ara öksürüyordu. Ben bu öksürüklerin tüy kusmaya çalışma olduğunu zannetmiştim. Suzan ara ara bu şekilde öksürüyordu ben de ”tüy kusmaya çalışıyor” deyip malt veriyordum ancak hiç de tüy kusmuyordu ve öksürmeye devam ediyordu. Bir keresinde bu öksürük 2 gün üst üste oldu ve 3.günde nefes alışverişinin değiştiğini fark ettim, veteriner hekimimize göstermek için öksürüğünü ve değişen nefes alışverişini videoya aldım.
- Öksürüğü;
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
(Üstteki video açılınca devleşiyor, o yüzden böyle boşluk koyuyorum :S)
Evet, benim tüy kusmaya çalışma sandığım ama veteriner hekimimizin izler izlemez bunun tüy kusmaya çalışmakla alakası yok dediği öksürük bu. Tarihine baktım da 16 Şubat 2018’de yaşamışız bunu. Baya da kötü bir öksürükmüş. Şimdiki atakları daha hafif.
- Anormal olan nefes alışverişi;
-
Zaten videoda da gördüğünüz gibi nefes alışverişi hiç normal değil ve genel vücut dilinden de keyifsiz olduğu belli. (Yalnız taktığım künye de eşek çanı gibiymiş :D)
- Nefes alışverişinin yandan görünüşünü de ekleyeceğim belki anlamanız daha kolay olur.
Nasıl zor, kesik kesik nefes aldığı bu videoda daha net sanırım.
Yukarıda sizin de gördüğünüz öksürük ve anormal nefes alma şikayetleriyle veteriner kliniğine gittik.
Yalnız şurayı belirtmek lazım, her hastada aynı semptomlar görülmeyebilir mesela bizde pek yoktu ama sizin kedinizde hırıltılı nefes alma da olabilir. Ben burada sadece bizde görülenleri yazıyorum. Astımın farklı kendini gösteriş şekilleri olabilir. Siz kedinizi gözlemleyip anormal olduğunu düşündüğünüz şeyleri not alın, mümkünse videoya alın ve en kısa sürede veteriner kliniğini ziyaret ederek hekiminize danışın. Kedilerde astım teşhisini sizin gözlemleriniz sayesinde veteriner hekiminiz koyabilir.
Veteriner Hekim Nasıl Kedimize Astım Teşhisi Koydu?
Biz yukarıdaki şikayetler ve videolarla veteriner kliniğinin yolunu tuttuk. Hekimimiz şikayetlerimizi dinledi videolara baktı. Steteskopla ciğelerini dinledi, tıkanıklık var dedi. Astımdan şüphelendiğini söyledi ve teşhis koyabilmek adına kan değerlerine bakalım ayrıca röntgen çekip ciğerleri görelim dedi.
Suzi’nin kan değerleri oldukça normal hatta çok iyi çıktı. İlk çekilen röntgenini hala saklıyorum ancak röntgen üzerinden tam neler dediğini hatırlayamıyorum. Sadece ciğerlerin alt kısmının daha bombeli durması gerektiğini bizimkinin normalden daha düz bir çizgi şeklinde olduğunu söylediğini hatırlıyorum.
Ben yine de ilk çekilen röntgeni ekledim. Belki okuyanlar arasında anlayanlar da vardır.
Sonuç olarak veteriner hekimimiz bizim şikayetlerimizi dinledi, kendisi muayene etti, kalbini, ciğerlerini dinledi, kan testi yaptı, röntgen çekti ve sonuç olarak astım teşhisi koydu. Bu bizim veteriner hekimimizin izlediği yoldu, daha doğrusu benim gördüklerimdi. Belki o farklı bir şeye daha baktı ancak ben fark etmedim bile. Sadece kendi gözlemlerimi yazıyorum. Sizin hekiminiz, sizin kediniz için farklı bir yol izleyebilir. Belki ayrıca bir teste daha ihtiyaç duyabilir. Her hasta bireyseldir unutmayın. Yani, ”Bizim veterinerimiz karaciğer enzimlerine de baktı, fazladan para mı almaya çalıştı?” diye düşünmeyin diyorum. Belki sizin kedinizde buna da bakılması gerekiyordur, benimkinde gerekmiyordur…
Kedilerde Astım İçin Nasıl Bir Tedavi Uygulanıyor?
Bizim Suzi çok sık astım atağı geçirmiyor. Geçen sene 2 kere bu sene 2 kere oldu. Geçen seneki iki atak arasında 5-6 ay vardı ancak. Bu sene iki ay üst üste oldu… (Buraya ayrıca gireceğim) Biz her atakta hemen veteriner kliniğine gidiyoruz artık. Çünkü geçen sene ikinci atağı geç fark ettik. Uzun saatler evde olmadığımız için sanırım bazı öksürükleri kaçırdık. Gece yarısı öksürük krizi oldu ve biz sabahı bekledik.
Sabah kliniğe gittiğimizde ilaçları uygulandı ve biz eve dönerken arabada Suzan’ın kalbi durdu yani tak diye taşıma çantasının içine yattı kaldı. Biz kalbinin durduğunu anlamadık ama öyle yatınca kliniğe geri döndük. Suzan’ı aldılar, orada ne yaptılar bilmiyorum ama tekrar kalp atışlarını kazandılar ve Suzan geri döndü. Birkaç saat yoğun bakımda tuttular, biz çıkarken bize kalbinin durduğunu söylediler. Ben o an o panikle hiçbir şeyi anlamadım zaten. Hayat aktı geçti ama ben kaldım yani. Şimdi düşündükçe gözlerim doluyor. Dolayısıyla artık gık dese hemen koşarak, 1 dakika bile ötelemeden kliniğe gidiyoruz.
Kliniğe gittiğimizde ne yapılıyor? İlaç isimlerini size söylemeyeceğim ancak sınıflarını söyleyebilirim sanırım bu sakıncasız olur. Kortikosteroit ve diüretik iki iğne yapılıyor. Bu iğnelerden sonra nefes alışverişi kolaylaşıyor.
İkinci, büyük astım atağından sonra iki canım arkadaşım Suzi için nebulizatör yolladı. Nebulizatör sıvı formdaki ilaçları solunabilir hale getiren bir makine. Kendi hekimimize bunun kullanımını danıştığımda kediniz kullanmanıza izin verirse faydası olur dedi. Sesli bir alet ve sonuçta ağzına maske takmamız lazım bu yüzden zor. Suzan tabii ki kullandırtmadı. Bizim hekimimiz de özellikle kullanın demediği için ben burayı fazla zorlamamıştım. Ancak son ataktan sonra işler öyle değil. Onu da aşağıda anlatacağım.
Kedilerde Astım Ataklarının Azalması İçin Nasıl Önlemler Alınabilir?
Astımı olan insanların alması gereken önlemlerden pek de farklı değiller aslında. Bize söylenen ve bizim uyguladığımız önlemleri ben madde madde yazayım belki aynı sorunu yaşayanlar varsa faydalı olabilir;
1- Suzi’nin stresten uzak kalmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bunu nasıl yapıyoruz? Mümkün olduğunca rahatını ve düzenini bozmamaya özen gösteriyoruz. Onu strese sokacağını tahmin ettiğimiz şeyler olmadan önce mesela, veteriner kliniğine gitmeden önce kalm vet gibi kedilere özel hafif bir sakinleştiricilerden veriyoruz. Evde çok yüksek ses, kalabalık vs olmamasını sağlamaya çalışıyoruz gibi…
2- Tozsuz kum kullanmaya çalışıyoruz. Bu konuda tam aradığımı bulamadım ancak Reflex Aktif Karbon, Mırmır Extra Strenght gibi kumların tozutması fena değil. Bir ara Aro kullanıyordum gerçekten çok tozutuyordu ve ikinci atağı bence o tetikledi.
3- Kapalı kum kabının tavanını kestim. Hem yine etrafa kum dağılmıyor hem de Suzi orada daha havadar bir şekilde işini görüyor 🙂
4- Evde sigara kullanmıyoruz, kullandırmıyoruz. Parfüm, deodorant vs sıkacaksak mümkünse camda ya da evin dışında sıkıyoruz. Oda parfümü, kokulu kum gibi şeylerden uzak duruyoruz.
5- Evi mümkün olduğunca sık süpürüp, toz almaya çalışıyoruz. Koltuk altları vs dahil.
6- Sık sık camları açıp evi komple havalandırıyoruz. Temiz hava almasını sağlamaya çalışıyoruz.
7- Evi temizlerken tuvalet ve mutfak dışında ağır deterjanlar kullanmıyoruz. Vegan deterjanlar, genelde sirkeli su, bazen arap sabunu ile temizlik yapıyoruz.
8-Salondaki halımızı değiştirdik. Astımlı insanlara daha uygun olan, mayk üretmeyen doğal jüt halı aldık. ( Evet, kediler halıyı fittikliyor ancak halı bozulmuyor. Yani ufak tefek deformasyonlar oluyor ancak jüt halıda zamanla zaten bu oluyor.)
Genel olarak evde temiz bir hava sağlamaya çalışıyoruz ve onu stresten uzak tutmaya çalışıyoruz.
Suzi’nin astım atakları, birçok astımlı kediye nazaran daha seyrek oluyor. Bu biraz da bizim bu önlemler konusunda dikkatli olmamız sayesinde.
Son Astım Atağı Nasıldı? Suzan Şimdi Nasıl?
Açıkçası bugüne kadar iyi gidiyorduk ancak geçen pazar işler biraz değişti. Öncelikle Suzan geceleri bağırmaya başladı. Bu daha önce de başımıza gelmişti. Beslenme sisteminde ani ve kesin bir dönüş yaptığımda geceleri bağırmaya başlamıştı. Daha sonra bu sebeple eski beslenmesine dönmek zorunda kalmıştık. Zamanla bu gece bağırmaları bitmişti. Ancak son 3-4 gündür geceleri yine bağırıyordu ve ben hiçbir anlam veremedim. Neden yani? Sonra pazar günü yine öksürmeye başladı zaten. Pazar olduğu için kendi hekimimize ulaşamadık. Öyle olunca başka bir yere gitmemiz gerekti. Etrafımda birçok insandan haklarında çok övgü dolu şeyler duyduğum için, bize de yakın olunca Zeytinburnu Veteriner Kliniği’ne götürdüm.
Orada Suzan’ı daha önce hiç muayene etmedikleri için, her şeyi baştan anlattım. Veteriner hekim de ayrıntılı muayene etti, ciğerlerde biraz tıkanıklık var ve kalp ritmleri de çok iyi değil dedi.
En son yapılan kan testlerinin ve röntgen çekiminin üzerinden de 1 seneye yakın süre geçtiği için tekrar kan testi yapalım, kalp enzimlerine bakalım, röntgen çekelim denildi.
Suzan Daha Önce FCV Atlatmış
Bu esnada ben de Suzi ile ilgili çözüm bulamadığım farklı bir konuyu daha danıştım. Suzi’de geçmek bilmeyen bir diş eti enfeksiyonu var. Bu konuda daha önce birçok tedavi denendi. İki farklı veteriner hekim muayene etti ama sonuç olarak ”bazı kedilerde olabilir” denilerek konu bırakıldı. Bu sorunu anlattığımda veteriner hekim ağız muayenesi yaptı ve Suzan’ın dilinde bana eski bir yara gösterdi. Suzan muhtelemen sokaktayken ”Calisi virüs (FCV) atlatmış, bu da onun izi.” dedi. Fcv atlatan kedilerde bu dil yaraları olur dedi. Çok şaşırdım. Daha önce böyle bir bilgi verilmemişti.
Daha sonra kan testi incelendi. Karaciğerinde ve böbreklerinde sorun çıkmadı, kalp enzimlerinden bir tanesi yüksek çıktı ancak astım hastalığı olan bir kedide bu yüksekliğin beklenen bir şey olduğu, diğer kalp enzimleri ve röntgen ile birlikte değerlendirildiğinde kalbi için bir şey kullanmamıza gerek olmadığı söylendi.
İki Tane Mikroçipi Varmış
Röntgende bir şey daha fark edildi. Veteriner hekim, Suzi’ye 2 kere mikroçip taktırmışsınız dedi, birisi ensede birisi boynunda dedi.. Yine şoke oldum çünkü ben Suzan’a hiç çip taktırmadım. Çip numaralarını aldım ve kontrol ettim. Birisi vetnet sisteminde kayıtlı değildi. Diğeri kayıtlıydı, bilgi vs girilmemiş. Biz Suzan’ı yavruylarıyla geçici olarak aldığımız için kısırlaştırıp geri sokağa salacaktık güya. Bu sebeple kısırlaştırması için 1 ay önceden İBB Fatih Hayvan Hastahanesi’nden randevu almıştık, orada yaptırdık. Muhtemelen bir tanesi orada takıldı, bana bu konuda bilgi verilmemişti. Diğeri ise ya Suzan’ın önceden bir sahibi vardı, o taktırdı ya da onu da İBB Fatih’te yanlışlıkla yaptılar bilemiyorum. İnsan neler neler öğreniyor. Bu arada dönüp eski röntgene bakınca çiplerin orada da görüldüğünü fark ettim ancak bunu daha önce bize söylemediler.
Mide ve Bağırsak Yangısı Çekiyormuş
Bu arada röntgende asıl şunları gördük; Evet, Suzan’da bronşiyal astım var ve ciğerlerin altındaki çizgi daha da düzleşmiş eskisine nazaran bu da ciğerlerdeki baskıyı gösteriyormuş ve bir de mide ve bağırsak yangısı varmış. Mide ve bağırsak duvarları kalınlaşmış. Bu yangının, iki ay üst üste gelen astım atağının, gece bağırmalarının stres temelli olduğunu söyledi veteriner hekim ve bana sordu; Evde durumlar nasıl? Bir değişiklik oldu mu? Evet, oldu. İkinci kedimizi sahiplendik ama araları iyi dedim. Bu sebeple olabilir ancak evde farklı şeyler de olabilir mesela bir eşyanın yerini bile değiştirmeniz onu etkileyebilir dedi. O zaman Müjgan’ın Suzan’ın çok sevdiği cam önündeki sepetinde yatması falan aklıma geldi. İkinci kedimi göndermemi önermesinden çok korktum açıkçası ama böyle bir şeye gerek yok dedi. Sadece evdeki eski düzenin devam etmesine yardımcı olun, onun yatağına yatmasın mesela dedi.
Tekrar elle muayene ederken, karın kısmındaki tüylerde seyrelme fark etti. Bu da insanların tırnaklarını yemesi gibi, sürekli yalanmaktan oradaki tüyler azalmış dedi..
Sonuç olarak reçetemiz şu oldu;
Stres durumunu azaltmak için takip edilmeli. Sakinleştirici kullanmaya devam edin.
Ağız durumu için bağışıklık güçlendirici kullanın.
Mide ve bağırsak durumu için gastro instestinal mamaya geçin.
Mide asiti için … ilacını kullanın.
Haftada 1 nebulizatör ile …. verin, ilaç olmasa bile su buharı vermeniz bile faydalı olur. ( Sesli büyük nebulizatörleri kullanamazsanız küçüklerden alın dedi.)
15 gün sonra kontrol ve ayrıca astımı için 6 ayda 1 ayrıntılı muayene.
Amma uzun oldu değil mi?
Açıkçası zor birkaç gün geçirdik, geçiriyoruz. Suzan her zaman stresli bir kediydi. Müjgan’dan önce de böyleydi. Belki şimdi Müjgan onu daha da çok strese sokmuştur. Belki mide ağrısı yüzünden de stres olmuş olabilir ya da stres mide ağrısı yapıyor olabilir. Bilemiyorum… Neyse ki ayrıntılı ve güzel bir şekilde muayene oldu, tedavimiz belli. Biz bu tedaviyi harfiyen uygulamaya başladık. Umarım 15 gün sonra kontrolde çok daha güzel şeyler duyarız. Yine sizinle paylaşırım.
Ufak bir uyarı yapmak istiyorum. Müjgan’ı sahiplendirmeyeceğim. Lütfen bana bunu sormayın.
Müjgan sorunun belki bir parçası olabilir, belki de de değildir.
Bu sorunu hep birlikte aşacağız çünkü o da ailemizden birisi.
Geçmiş olsun diyen herkese çok teşekkür ederim.
Umarım bizim sürecimiz aynı sorunları yaşayanlar için faydalı olur.
Şimdilik kediyle kalın,
Stressiz bir kediyle.
Sonradan gelen edit:
Biz 15 gün geçmeden tekrar kliniğe gitmek zorunda kaldık çünkü üst üste 3 astım atağı daha oldu. İlaçlarımızda güncelleme yapıldı. Bu süreçte nebulizatörü de kullanamadığımızı ilettik çünkü bizdeki kompresörlüydü ve çok ses çıkartıyordu çalıştırdığımız anda suzan deliriyordu.
Küçük el tipi nebulizatör almamız önerdi, onu aldık. N11’den 169tl’ye aldım.
Yine korkuyor ancak diğeri kıyaslanamayacak bir korku, en azından ilacını verebiliyorum.
Size de not olsun, sakın büyük sesli olanlardan almayın, muhtemelen sizin kediniz de çok korkar ve kullanamazsınız.
Anonim
23 Ekim 2019Geçmiş olsun Suzi’ye şuan iyiyse sorun yok😽
suzionline
24 Ekim 2019Şimdi daha iyi çok teşekkürler <3
Kedi Mıncır
1 Kasım 2019Kedim diş gıcırdatıyor 5 aylık. Ne olabilir?
suzionline
2 Kasım 2019Merhaba, ilk defa böyle bir şey duyuyorum. O anı videoya çekip kedinizi muayeneye götürmenizi öneririm. Geçmiş olsun.
merakligeçm
3 Kasım 2019geçmiş olsun, bunların dilinden anlamak çok zor, oyüzden çok dikkatli olmak gerekiyor. Fazla cefakar tipde oluyorlar bir de, bi’sey olsa da belli etmeden yasamaya calisiyorlar cocuklar.
Bensu
17 Kasım 2019Merhaba benim kedimde de öksürükler oluyordu. Veterinerimiz incelemeleri sonucunda alerjik astım ihtimalinde odaklandı. Ben de bunun üzerine araştırmalar yaparken blogunuza denk geldim. Öncesinde, bir youtube videosu altındaki yorumları okumuştum ve orada karşılaştıklarımdan bazılarını belki etkisi olur diye düşünerek sizinle paylaşmak istedim. Sizin saydıklarınızın haricinde, bir kedi sahibi hanım etkisini net şekilde gördüğü 2 şey olduğunu ve bunların ağız hijyeni ile esansiyel yağ takviyesi olduğunu yazmıştı. Yalnız bazı kedilerde de alerji balığa karşı da olabildiğinden, esansiyel yağı bunu göz önünde bulundurarak seçmek gerek. Bir de yabancı bir veteriner hekim yine bu konudaki bir videosunda, diyetten karbonhidratın çıkarılmasını tavsiye etmiş. Siz normalde hangi mamayı tercih ediyorsunuz, bu konuda bir gözleminiz olabildi mi? Şimdiden teşekkür ediyor ve kedilerimiz için şifa diliyorum, sevgiler…
suzionline
18 Kasım 2019Merhaba bensu hanım, ben zaten astım olsun olmasın karbonhidrat oranı düşük mamaları öneririm her zaman. Ağız hijyeni için dentavedin kullanıyoruz ancak astımla bağlantılı reçete edilmemişti bize.
cat_mincir
18 Kasım 2019Kediler için uygun kum kaplarını bur yazınızda inceler misiniz?
suzionline
18 Kasım 2019Önerdiğim kum kabı kedi kumu kokusu yazısında var 🙂
bengisu
27 Kasım 2019neden beslenmesinde kesin dönüş oldu? çiğ mamaya geçmekten mi bahsediyorsunuz yoksa çiğ mamayı bıraktınız mı?
suzionline
29 Kasım 2019Çiğ beslenmeye geçiş döneminden bahsediyordum.
bengisu
1 Aralık 2019Hala çiğ beslenmede misiniz yoksa gastro instestinal mamaya mı geçtiniz :/
Bu arada canım suzi’ye bir çok şifalar gönderiyorum kalbimden.
Bu arada…
Hava temizleyici cihazlardan denediniz mi hiç? Ozonsuz hepa filtreliler..
suzionline
2 Aralık 2019Merhaba, ne yazık ki çiğ beslenmeye şu an devam edemiyorum. Suzan yemeyi tamamen reddetti ve stresten tüylerini yoluyor. Şu an gastroinstestinal mama yiyor. Henüz hava temizleyici alamadım.
Hazal Şimşek
10 Ocak 2020O kadar yıkıldım ki videoları izlediğimde. Sizin halinizi tahmin edemiyorum. Dilerim en kısa zamanda şimdikinden bile iyi durumda olur. Ben de zaman zaman kızımın nefes alış verişini dinliyorum. Suzi’nin bana öğrettiği şeylerden yalnızca bir tanesi. Ritüelimiz oldu bu akşamları. Teşekkürler yazınız için.
suzionline
10 Ocak 2020Ben teşekkür ederim, umarım hiç böyle bir şey yaşamazsınız…
Can
23 Ocak 2020Merhaba geçmiş olsun, benim kedim de aynı videodaki gibi kafasını öne atıp öğürüyor kristal kum kullansam faydası olur mu
suzionline
25 Ocak 2020Merhaba, eğer kedinizde yukarıdaki gibi nefes alma varsa kum değişimi onu iyileştirmez ayrıca slika değil pelet kullanmanızı öneririm.
Pelinepeline
8 Şubat 2020Canım canım suzanım cok gecmıs olsun 🙏🏻
Beyza
10 Eylül 2020Merhaba. Henüz bir yaşına yeni giren minik kızımızla Mart 2020’den itibaren aynı sorunla mücadele ediyoruz. Marttan eylüle kadar (en son geçen hafta) toplam üç kez solunum güçlüğü ve öksürüklerle atak geçirdi, acil müdahale edildi. Bu süreçte kendimizce birçok önlem aldık; örneğin, hepa filtreli hava temizleyici ve rutubet cihazı aldık, kumunu değiştirdik pelet kullanıyoruz, ev temizliğinde sadece arap sabunu kullanmaya başladık, evin içerisinde kesinlikle parfüm, deodorant, sigara, ev parfümü kullanmıyoruz. Bu arada düzenli muayeneleri ve ilaç enjeksiyonlarını yaptırdık. Ancak buna rağmen geçen hafta yine daha şiddetli bir atak geçirdi, bu da bizi umutsuzluğa sürüklüyor. Depo olarak enjekte edilen ilacının etkisi seyrelmeye başlayınca ataklar yeniden alevleniyor gibi görünüyor. Ancak bu ilaca uzun süreli devam edilirse, bu kez böbrek, karaciğer sorunları yaşayabilir diye endişeleniyoruz. Yeni bir önlem olarak tüm halılarımızı kaldırdık, çözüm olur mu bilmiyoruz. Bu konuda sizin yazınızdan çok faydalandık, teşekkür ederiz. Suzi’nin durumu şimdi nasıl, bize yeni önerileriniz olur mu? İnanın çok makbule geçer. Teşekkürler şimdiden.
Esin
11 Ekim 2020Çok geçmiş olsun suziye
benim kedim sunny’de Bronşit makinadan hava veriyoruz.veterinere götürürken Puset kafes şeklinde onu shiringe sardık ön tarafına da havlu koyduk (makinenin hortumunu pusetin içine)o şekilde havayı veriyoruz
Nisa
27 Şubat 2021Merhaba, çok geçmiş olsun. Bu bilgileri paylaştığınız için çok teşekkürler biz de kronik astım sorunuyla karşı karşıyayız ne yazık ki bu yıl 2 atak geçirdik geçtiğimiz ay akciğer pnömonisi denilen zatüre rahatsızlığına yakalandı bal, ayrıca çok alerjik bir bünyemiz var. Durumunu neyin tetiklediğini bilmiyorum keşke bilebilsem. Bizim sorunumuz şu ki sokakta çok zor bir hayatı olmuş muhtemel şiddet görmüş, kulağının biri kesilmiş bu yüzden travmaları var ve nebulizatörü ilk denememizde korkudan çantanın içinden çıkabilmek için tırnaklarının çoğunu kırmıştı bu yüzden kullanamıyoruz travmatik etkileri oluyor. Genelde bronşlarını genişleten bir iğne ve yanında antibiyotik oluyor. Son tedavisi yeni bitti günde iki kere iğneye gidiyorduk sanırım bu durum biraz psikolojisini bozdu, geceleri taşıma çantasının içine girip ağlıyor. Çantayı kaldırsam kapının arkasına yatıp bağırıyor. Bu durumla ilk defa karşı karşıyayım fikirlerinize açığım ve çok memnun olurum. Son olarak sakinleştirici ilacı ne sıklıkla kullanıyorsunuz.. Şimdiden çok teşekkürler. Bu kadar uzun olduğu için üzgünüm…
suzionline
28 Şubat 2021Merhaba,
Öncelikle çok geçmiş olsun. Bir vetterapist desteği almanızı öneririm. Prof. Dr. Veteriner Hekim Ebru Yalçın ve Veteriner Hekim Gökhan Durukan online olarak da destek veriyorlar. Size yardımcı olacaklarını düşünüyorum.
Sevgiler,
Suzi
Emine
28 Mart 2021Merhaba kızımda da astım var. Nebulizator kullanıyoruz ama ne yazik ki ilaç aldıktan sonra bile krize giriyor. Aslında size sormak istediğim çok s ey var. Mail adresime mesaj atarsanız görüşmek isterim. Astımlı bir kedi annesi olarak belki siz bana yol gösterebilirsiniz.
Gamze
20 Nisan 2021Benim de dört yaşındaki kedim 11 aylıktan beri ağır astımlı. Her yıl iki kez atak geçiriyor, kalbinin çevresi ve ciğerleri sıvı doluyor. Bir kez durumun ciddiyetini anlamadık, ancak oksijenle ölümden döndü, artık öksürmeye başladığının ertesi günü veterinerdeyiz. Benzer deneyimlerimiz var, biz de nebülizörü sesinden dolayı kullanmadık. Ben de evi çok sık temizlemeye başladım, sizdne farklı olarak ben ilkbaharda pencere+kapı açmıyorum çünkü polenler anında astım atağını tetikliyor. Suzan’a şifalar diliyorum.
Derya
28 Temmuz 2021Merhaba 5 yaşında bir erkek kedşm var, kilolu bir çocuk.
6 aydır öksürük nöbetleti ile uğraşıyorum. Gitmediğimiz veteriner kalmadı. Ne var ki kullandığımız antibiyotik bittiği gibi 3 4 gün sonra öksürmeye başlıyor. Ödem atıcı iğneler işe yaruyor. Bundan sonra antibiyotik vermeyi düşünmüyorum.
suzionline
29 Temmuz 2021Biz hiç sadece antibiyok ile astım tedavisi sürdürmedik. Hangi ildesiniz?
Ceyda
10 Kasım 2021Benim kedim de bi kaç ay önce aynı videodaki gibi öksürüyordu videoya çekip veterinere gittik üst solunum yolu enfeksiyonu dedi ve uzunca bir antibiyotik tedavisi uyguladı 17 gün boyunca uğraştık öksürük geçti kusma ve ishal başladı bi türlü geçmeyen veteriner i aradığımızda bize bu durumun normal ve stres kaynaklı olduğunu söyledi. Gece kusma sayısı 9 u aşınca başka bir veterinere gitmeye karar Verdim Gittiğimiz veterinerde röntgen cihazı yokmuş bizi hayvan barınağına yönlendirdi orada bize hakaret etmedikleri kaldı ben bulunduğumuz ilde röntgen çeken yer olmadığını bilirken ordaki çalışan oraya neden gitmediniz deyince aklım karıştı. Neyse çok uzun bir uğraştan sonra röntgen filmi çekilen yere gittik aman Allahım ne kadar iğrenç pis bir yerdi. Kedimi yatırmam gereken yer kan içinde buraya koyun çekelim filmi dedi doktor ama burası çok pis dedim bişi olmaz kurumuş o kan dedi bana neyse yatırdık bebeğimi çektirdik (şimdiki aklım olsa asla asla yapmam öyle bir şey) daha fazla mahcup olmamak için yatırdım o pis yere bebeğimi. Orda röntgen filminde kedimin boğazında kemik takılı olduğunu gördük midesinde de bişi var net değil dedi neyse ikisini de keser bakarız yoksa da bişi geri dikeriz dedi bu kadar kolay mı kesip biçmek bir canı. şok oldum ben kedime dışardan hiç bir şey vermedim ki ya eski sahibinde olmuş bu durum ya da ben farketmeden mutfak çöpünden yemiş. Neyse acilen ameliyat gerek dedi ama kedinin durumu çok kötü şuan aşırı ishal ve kusmadan dolayı dehidrasyon yani su kaybı yaşıyor bişi yemediğinden dolayı da çok güçsüz kalmış dedi şuan ameliyata alırsak taşıyamayabilir dedi 5 gün şırınga ile besleyin vitamin verin 5 gün sonunda sabah da aç karınla ameliyata alalım dedi. Tabi içim rahat etmedi 3 gün besledim şırınga ile vitamin de verdim. Bir Başka veterinere daha gittik detaylı bir kan tahlili ve rötgen çekildi midesinde bişi yokmuş sadece boğazında bişi (kemik) takılı kalmış. Ben bu evreye kadar çok yıpranmıştım arabam yoktu param yoktu ailem kedimi istemiyordu çok çok zor zamanlardı. neyse ameliyat ettirdik 5 ay kadar sonra toparlandı çok zor bir süreçti. Neden 5 ay çünkü gittiğimiz hayvan barınağnda mühtemelen ordaki kurumuş kandan mı gittiğimiz çeşit çeşit veterinerlerdenmi stresten mi neyden bilmiyorum ama mantar olmuş hem ameliyat yarası kapanmadan mantarla mücadele ettik. Önce çeşit çeşit ilaçlar denedik hastalık hızlıca yayılmaya başladı. 3 veteriner daha dolaştık en son akıllı biri çıkıp da bunun aşısı var dedi Allahtan aşımızıolduk ve geçti çok şükür. İlaç falan boşmuş.Bu arada da aşısını yaptırdığım yer 40 km ve ameliyat ettirdiğim yer de 135 km uzaklıktaydı. Size tavsiyem parayı düşünmeden en iyi kliniği araştırıp kan tahlili ve röntgen çekilmeden yanlış tedaviler uygulanmaması onlar her şeyden ama her şeyden daha önemli. Biz paradan değil bulunduğumuz yerin kısıtlı imkanlarından dolayı yaşadık bunları umarım bu talihsizliler kimseyi bulmaz. Mutfak kapısını asla açık bırakmıyoruz ray taktırdık hep kapalı ve ne olur ne olmaz da mutfak çöpünü kapalı kapak otomatik olanlardan aldık.
Buraya kadar okuduysanız bizi takibe almayı unutmayın. İnstagram adresimiz
Hamurbey32 sağlıcakla kalın
Büşra
23 Kasım 2021Merhaba. Öncelikle böyle detaylı paylaştığınız için teşekkürler. Bizim de iş yerimizdeki kedilerimizden birine astım teşhisi kondu Pethome veteriner kliniğinde (eskiden Zeytinburnu’nda sizin gittiğiniz klinikte çalışan bir hekimin kendi kliniği belki biliyorsunuzdur). Ama hiçbir kan değerine ultrasonuna bakılmadı. Bahsettiğiniz iki ilacın karışımı olan iğneden yapıldı ve stresini azaltmak için (bizimki de tüylerini aşırı yalıyor ve kelleştiriyor) antidepresan verildi ama onu da yutturmamız, yedirmemiz imkansız… ellerim paramparça oldu birkaç günde. Onu da ekstra strese sokuyoruz ilaç içireceğiz diye. Çok saçma, kısır bir döngü içindeyiz yani. Öksürükleri devam ediyor, herhangi bir düzelme olmadı. 🙁
Suzan için farklı bir şey yaptınız mı? Şimdi nasıl? Umarım her şey yolundadır… O güzel suratından benim yerime de öpün lütfen. Sevgiler
Ozan Tekinay
5 Mart 2022Merhaba.
Her şeyden önce çok geçmiş olsun. Bronkolit teşhisiyle benzer semptomları yaşayan bir kedim var. Veteriner hekim bu hastalığın bir çaresi olmadığını ancak yaşam kalitesini yükseltmek için nebulizatör kullanabileceğimizi söyledi. Ancak bilimsel bir makalede okuduğum kadarıyla nebulizatörlere konulan ilaçlar solunurken buharın gözle teması ileride katarakt oluşumuna bile neden olabiliyormuş. Açıkçası kedinize maskeyi, buhar gözüne gitmeyecek şekilde nasıl kullandırabildiniz onu merak ettim. İtiraz etti mi yoksa kolay mı alıştı. Kompresörlü nebulizatörü alıp kediyi bir sepete hapsederek tedavinin yan etkisi göz rahatsızlığı olacak gibi görünüyor. Maskeyle mobil nebulizatör kullanmanın kediyi itiraz ettirmeden bir formülünü bulduysanız ve paylaşırsanız çok makbule geçer. Sevgiler.
çiğdem
20 Temmuz 2023İyi günler, çok geçmiş olsun.Kullandığınız nebülizatörün markasını öğrenmek istemiştim, asyımı olan kedim için almak gerekiyor.
Halime Akgül
30 Temmuz 2023Merhaba az önce sık sık yaşadığımız öksürüklerin teşhisi astım olarak kondu. Kalp için EKG ve röntgen artı olarak kan değerleri bakıldı fip ve korona geçmişi olduğu için bunun bıraktıgı bı iz olduğunu söylrdi veterinerimiz bronslarin dolu olduğunu gördüğünü söyledi yani bı doluluk olduğunu sis gibi biseyler gördüğünü. Cihaz önerdi benimde aklıma sesli olduğu için kullandırmayacagı geldi çok agresif bı prensim var. Öyle yani üzgünüm ama tüm bu Fip, Corona, Mantar, sistit bilmem neden sonra astımı da atlatacağımızı umuyorum paylaşmak istedim. Sizin güzel yol arkadaslarınıza ve size sağlıklı ve uzun ömür diliyorum