Hayvanları Eve Hapsetmek - Doğasına Salmak | suzionline
Hayvanları Eve Hapsetmek – Doğasına Salmak

Hayvanları Eve Hapsetmek – Doğasına Salmak

Merhaba sevgili hayvan severler, bir çoğunuzun aklında soru işaretidir hayvanları eve hapsetmek durumu… ”Kedim evde mutlu mu, özgür olsa daha mı iyi olurdu, bencillik mi yapıyorum?” Bunun gibi bir çok soruyu, çoğu hayvan sever kendine yöneltmiştir ya da ”Kedileri eve hapsediyorsunuz! Hayvan severlik, hayvanları esarete mahkum kılmak değildir! Salın şu hayvanları doğasına!” gibi eleştirilere maruz kalmıştır. Gelin bu konuyu inceleyelim. Evde hayvan beslemek esaret mi, iyilik mi? (Şey gibi olmadı mı ya Lozan zafer mi, hezimet mi? flsfişdfdfsdfaş)

hayvanları eve hapsetmek

  • Hayvanları Doğasına Bırakın! -1-

”Sizin bu yaptığınız hayvanları eve hapsetmek! Onları doğasına salın!” Pardon da hangi doğa? Ulan, hayvanlara yaşayacakları doğa mı bıraktınız? Sokaklar, hayvanların doğal ortamı değildir arkadaşlar. Binalar, kaldırımlar, asfaltlar onların doğasında yok. Bunların arasında yaşamalarının doğru olduğunu düşünmek abesle iştigal.

kediyi-eve-hapsetmek

Yukarıdaki fotoğrafa bir bakın, bu mu salınmalarını istediğiniz doğa? Bir gram toprak yok be yerde! Ne su var, ne toprak var, ne de insansız bir yer var. Siz buna doğa diyebilir misiniz? ”Doğasında” yaşayan hayvanların yüzde doksanı neden arabaların altında can veriyor peki? Doğal ortamlarında, araba olmaması gerektiği için olabilir mi? Sadece, bu fotoğraf bile hayvanların doğal ortamının, sokaklar olmadığını kanıtlamaya yetmeli. Ancak bir şeyin daha altını çizmek istiyorum, o da kötü insanlar! Her gün yeni haberler geliyor, bir hayvan işkence görüyor, biri tecavüze uğruyor, biri öldürülüyor. ”hayvanları eve hapsetmek” konusunda duyarlı arkadaşlarımızın, bu konuda da yükselen seslerini duymak bizleri çok mutlu eder. Sonuçta bir yasa çıkartmaya çalışıyoruz değil mi? Duyduklarımız gerçekten sadece buz dağının görünen yüzü. Eminim yüzlercesi, insanlar tarafından bu kötülüklere maruz bırakılıyor. Bu hayvanların çoğunluğu da sahipsiz, sokak hayvanları oluyor. Sokakta yaşayan canlar… Soruyorum size, bu sokaklar mı onların doğası?

  • Hayvanları Doğasına Bırakın! -2-

”Biz zaten sokağa bırakın demiyoruz, ormana falan bırakın.” diyen arkadaşım, merhaba hoş geldin tatlım.

hayvanlari-eve-hapsetmek

Şimdi bu kediler, köpekler neden ormanlarda yaşayamıyorlar? Neden doğal yaşam ortamları ormanlar değil açıklayacağım. Köpekler, 14000 yıl önce evcilleştirilmeye başlandı, kediler ise 9000 yıl önce. Günümüzdeki kediler ve köpekler atalarına göre hem fiziksel olarak hem de davranış açısından çok farklılar. Bu farklılar o kadar büyük ki, artık ormanda yaşamaya uygun değiller. Köpekleri ve kedileri kendi çıkarları için evcilleştiren, hem beslenme yeteneklerini ellerinden alan, hem de yaşayacak doğal alan bırakmayan insanlardır ve bu insanlar bu canlılara bakmakla mükelleftir!

kediciteyze

  • Hayvan severler Yüzünden!

Bu arada, umarım içinizde ”Ee, yine hayvan severler bozmuşlar işte hayvanların doğasını” diye düşünenler yoktur, varsa bir dakika tatlım, seninle özel olarak ilgileniyorum hemen 🙂 Şimdi; İnsanlar, hayvanları sevgisinden evcilleştirmeye başlamadı canım benim. Evcilleştirmenin, neden yapıldığına dair farklı teoriler var; batıl inançlar yüzünden, sosyal statü için, tarımsal faaliyetler için gibi. Mesela, köpeklerin evcilleştirilme sebeplerinden bazıları neler biliyor musun? İnsanoğlu, tarım yapmaya başladıktan sonra köpekleri ve domuzları evcilleştirmeye başlamış. Tarladaki artıkların tüketilmesi ve tarlaların diğer hayvanlardan korunması için yapmışlar bunu. Yani, hayvan severlikle hiçbir alakası yok bu durumun. Tamamen çıkar… Evinde hasta kedilere bakan Ayşe teyzenin suçu değil yani hayvanların doğasından kopması. Ayşe teyze, hasta kedileri eve almayınca bu 9000 yıllık evrim süreci hemen geri dönmüyor. O bozmadı hayvanların doğasını ya da o evcilleştirmedi. O sadece yardıma muhtaç hayvanlara yardım ediyor. Bu yüzden, bir daha dangıl dungul konuşup, Ayşe teyzenin canını sıkma!

kedileri-eve-hapsetmek-1

Bunlar, Kurtköy Ormanında açlıkla mücadele eden 3000 köpekten bir kısmı, sizlere selamları var. Onların bir çoğunu, buraya belediyeler toplayıp bırakmış, bir kısmını ise eski sahipleri arabayla getirip bırakmış. Belediyeciler çok kötü davranmış, yolda gelirken bir sürü arkadaşları havasızlıktan ölmüş. Sahipleri tarafından bırakılanlar ise diyor ki ”Biz gezmeye gidiyoruz sanmıştık. Bizi bırakıp gittiler, arabanın arkasından çok koştuk ama yakalayamadık.” Şimdi hala, her arabanın arkasından belki sahipleridir diye koşuyorlarmış. Açlıktan ölmeyenleri koşuyormuş tabii.

Bir de şey diyorlar; yağmur demeden, kar kış demeden her gün onları beslemeye gelen abileri,ablaları varmış. Dünya onlar sayesinde dönüyormuş.

Son olarak, insanların da doğal ortamı taş binalar değil, değil mi? Burası doğal ortam ise eğer buyursunlar bunu diyenler, bu doğanın tadını çıkartsın diyorlar. ( Bu da şey gibi olmadı mı ya, Eğer sen padişahsan gel ordunun başına geç, yok eğer ben padişahsam emrediyorum gel ordunun başına geç slfişslfsişld) Geçin ulan ormanlara EMREDİYORUM! Doğacılar siziiiii

  • Kendi Türünden Canlılarla Olmalılar

kedileri eve hapsetmek

Eğri oturup doğru konuşacağız, burada haklılık payları var. Ancak bu başlık yine, bir önceki tarafından çürütülüyor.. Şimdi, bu hayvanlar kendi türlerinden hayvanlarla, nerede birlikte olacaklar? Kamyon arkasında köşe kapmaca mı oynayacaklar? Ancak, sokakların hayvanlar için uygun olmaması, evinde hayvan besleyenlere de rahatlık vermesin. Evde köpek besleyip, günde 10 dakika kakasını yapana kadar gezdirmek de zalimlik ya da bahçede 3 metre zincire bağlı tutmak da.. Empati yapın, özverili olun.

Bizim mahallede, bazı parklarda kapalı köpek alanları var mesela. İnsanlar, sabah akşam o parklarda buluşuyorlar. Köpekleri birbiriyle arkadaş olmuş, sahipleri birbiriyle <3 Adam bağırıyor ilerden, ”Oooo Köfteler geliyor. Bak bak Paşa da burada diye :)” O hayvanlar saatlerce birlikte oynuyor orada insanlar da birbiriyle sohbet ediyor.

Türkiye’den bir fotoğraf bulamadım ama bu tarz yerler

Yaptığımız şeyin gerçekten ” hayvanları eve hapsetmek’‘ kalıbından çıkartmak için, onları mutlu etme gayemiz olmalı. Kediciler kurtuldum sanmasın! O kapalı alanlar pek ala kediler için de kullanılabilir. Ayrıca, Türkiye’de her ne kadar az olsa da, yurt dışında tasmayla kedi gezdirmek oldukça yaygın! Suzi’nin ameliyatının üzerinden biraz zaman geçsin, denemelere başlayacağız ve sizlere bu konudaki deneyimlerimi de yazacağım. Başaracağımıza inancım tam! Sizler bunu yapmayacak durumdaysanız bile alternatiflerini yapabilirsiniz. Kapalı gezdirme alanına kadar taşıma kutusuyla getirip, orada salabilirsiniz. Başlarda korksa da zamanla sevecektir bence. Sizler kedinize göre çözümler üretmelisiniz. Her kedinin mutlu olma şekli farklı oluyor. Mesela dışarıya çıkartmak kedinize iyi gelmediyse ikinci kediyi düşünebilirsiniz. İnsanlar boşuna her eve iki kedi demiyor! Emin olun sizin için her şey daha zor değil, aksine daha kolay olacaktır. İkisi birbiriyle oynayarak enerjilerini atacaklardır. O da olmadı arada arkadaşlarınızla kedili buluşmalar yapın. Bir şekilde evinizde beslediğiniz canlıların, kendi türünden olan canlılarla ilişki kurmasına aracı olmalısınız!

Umarım kafanızdaki soruları giderebilmişimdir ya da tartışırken kullanabileceğiniz argümanlar edinmişsinizdir 🙂 Bizlerin yaptığı hayvanları eve hapsetmek değil! Bütün bunlara rağmen, hala ” Yea hayvanların doğası orası” diyen olursa;

kediyi-eve-hapsetmek

AYŞE TEYZE’NİN SELAMI VAR!

 

110

14 Responses

  1. Anonim
    26 Ocak 2018
    • suzionline
      26 Ocak 2018
  2. Emine
    27 Ocak 2018
    • suzionline
      27 Ocak 2018
  3. Anonim
    27 Ocak 2018
    • suzionline
      27 Ocak 2018
  4. Anonim
    7 Haziran 2018
    • suzionline
      12 Haziran 2018
  5. Seyma
    22 Eylül 2018
    • suzionline
      23 Eylül 2018
  6. anonim
    25 Mayıs 2019
    • suzionline
      28 Mayıs 2019
  7. Shirin
    29 Nisan 2021
  8. 27 Haziran 2021

Yorumunuzu Yazabilirsiniz