Selam! Bloga yazmayalı uzun zaman olmuş. Beni çok heyecanlandıran bir yazı ile karşınızdayım. Bugün size Ağrı ili, Doğubayazıt ilçesindeki barınaktan bahsetmek istiyorum. Görevli Veteriner Hekim Mahmut Babur ile gerçekleştirdiğimiz röportajı paylaşmak ve daha önce barınaklara gitmemiş okuyucularıma biraz ortamı tanıtmak istiyorum çünkü bir çok hayvansever sokaklarındaki hayvanlarla ilgilense de barınakları görmeyen, tanımayan ve nasıl yardım edeceğini bilmeyen de çok. Dolayısıyla biraz tanıyalım istiyorum.
Öncelikle, neden ve nasıl Ağrı Doğubayazıt Barınağı olduğunu anlatayım. Instagram hesabım @suzionline_blog u aktif olarak kullanıyorum ve oradan Veteriner Hekim Aliye Hanım’la tanışma fırsatım oldu. Kendisi, Doğubayazıt İlçe Tarım Müdürlüğü’nde görevli ancak barınağa da gönüllü olarak gidip yardım ediyor. Başlarda barınakla ilgili sadece bunları biliyordum. Sonra Max’in ameliyatı sebebiyle kendisiyle sık sık konuştuk. Max’in ameliyatla idrar kesesinden bir tümör alındı ve zorlu bir iyileşme sürecindeyiz, hala. Ameliyattan sonra Max her gün veterinere gitti, özel bir klinikte neredeyse 7/24 onunla ilgilenildi ve hem sahipleri hem de biz her türlü bakımını yaptık, yapıyoruz. Önünde en az 5 çeşit mama oluyor. Her gün et pişiriliyor, yeri temizleniyor, gezdiriliyor vs. ve ben, Max iyileşecek mi diye sümük sümük Aliye Hanım’a ağladım, sürekli… Sonra Aliye Hanım bana bir fotoğraf attı;
Bu köpek, Max’in geçirdiği ameliyatın çok daha büyüğünü geçirmiş (ameliyatla alınan tümörü gördüm) ve barınak şartlarında imkanlar önüne sadece ekmek koymaya yetmiş ve altında bir battaniye bile yok, ÇÜNKÜ YOK. Fotoğrafı görünce resmen böğrüme ok saplandı. İster istemez onun yerinde Max’i hayal ettim zaten hepimiz imkansızlıkları tahmin edebiliyoruz ancak birebir böyle görünce ben durumu hissedebildim ve Aliye Hanım aracılığıyla elimin uzanabileceğini fark ettim. Aliye Hanım da, ben de mama yardımında bulunduk ve zaten Aliye Hanım ve çalışanlar sürekli ceplerinden bir şeyleri karşılamak zorunda kalıyorlar… Ancak bir iki kişi ile yetmek mümkün değil.
Şimdi, barınağı, barınak koşullarını anlayabilmek için barınağın veteriner hekimi ile yaptığımız röportajı paylaşmak istiyorum.
Not: Bizim kullandığımız barınak kelimesi yerine bakımevi denilmesi gerekiyormuş. Yazının bu kısmından sonra barınak yerine bakımevi kelimesi kullanılacaktır.
1- Bize kendinizden bahseder misiniz?
İsmim Mahmut BABUR, Konya’lıyım. Kafkas Üniversitesi, Veteriner Fakültesi mezunuyum. Yaklaşık 7 yıl boyunca özel sektörde kedi, köpek ve ilaç üzerine çalışma imkanım oldu. Eylül 2017’de Doğubayazıt İlçe Tarım Müdürlüğü’ne atandım. Aynı ay içerisinde Belediye bünyesinde kurulmuş olan hayvan bakımevine, sonrasında Şubat 2018’de belediyenin tüm veteriner işlerine görevlendirildim. Halen İlçe Tarım personeli olmama rağmen Doğubayazıt Belediyesi Sahipsiz Hayvan Bakımevi ve Bahçeli Yaşam Alanında görevliyim. Evli ve bir çocuk babasıyım.
2- Doğubayazıt Belediyesi Sahipsiz Hayvan Bakımevinde kaç personel görevli? Düzenli olarak gelip çalışan gönüllüler de var mı?
Şu an bizimle birlikte 6 kişi görevli. Veteriner işleri müdürümüz, ben, bir gece bekçimiz, iki işçi ve bir şoför. İşkur alımları olunca personel sayısı artıyor fakat onlar da süreli olduğu için gelip geçici oluyor. Bizim en büyük gönüllülerimiz aslında bakımevi ekibimiz çünkü mesai saati gözetmeden gece gündüz çalışıyorlar, az kişi ile ne kadar çok iş yapılabilirse yapıyoruz şükür. 25-30 tane personel olsa 3 vardiya çalışılsa iyi olurdu tabi ama şartlar el vermiyor. Gönüllüler konusunda maalesef henüz o düzenli gelen gönüllülerle tanışamadık, hiç düzenli gelen gönüllümüz yok ama telefonla arayıp soranlar oluyor…
3- Bakımevlerinin işleyiş sistemi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Hayvan bakımevleri sahipsiz hayvanların bakım, tedavi ve rehabilite edilmesiyle birlikte sonrasında bu canların tekrar alındıkları bölgeye bırakılması ile yükümlü kurumlardır. Bizim burada diğer bakımevlerinden farkımız bahçeli yaşam alanımızın olması. Sokakta yaşaması mümkün olmayan yaşlı, tripot, ağır hasta ve bakıma muhtaç hayvanları bünyemizde ömürlerinin sonuna kadar bakmak için yer ve olanağımız var.
4- Bakımevlerinin giderleri kimler tarafından karşılanıyor? Gelen ödenekler, malzemeler ihtiyacınızı gideriyor mu?
Öncelikli olarak belediyemiz karşılıyor. Bakımevimiz yaklaşık bir buçuk milyon maliyetle yapıldı. Bunun için eski kaymakamımız Ulaş AKHAN’a bütün hayvanseverler adına teşekkür ederim. Kendisinin büyük emekleri oldu. Şimdiki kaymakamımız Zafer ENGİN Bey ise Ulaş Beyi aratmayacak şekilde çalışıyor. Ona da çok teşekkür ederiz. Tabii belediye olarak bir süre sonra bütçe sıkıntısı oluyor ya da sürekli aynı malzemelerin alınması sıkıntıya yol açabiliyor. Bu konuda hayvanseverlerden yardım kabul ediyoruz. Çeşitli sitelerde hayvanseverlerimizin açtığı kumbaralar var aynı zamanda iyi ilişkiler içinde olduğumuz derneklerden de zaman zaman mama ihtiyacımız karşılanıyor. İhtiyaç maalesef hiçbir zaman tam olarak karşılanamıyor. Canla uğraşıyoruz, bakımı, beslenmesi, tedavisi… Ne kadar ilerlersek bir o kadar eksiğimiz olduğunu anlıyoruz.
5- Türkiye’deki bütün bakımevlerinin durumu aynı mıdır? Farklılıkların sebebi nedir?
Maalesef Türkiye’de çoğu bölgede bakımevi bulunmuyor. Göstermelik açılan yerlerde var ve işinin ehli insanlar tarafından yönetilmeyen birçok bakımevi de var, görüyoruz, duyuyoruz. Burada kusurun sadece yüzde onu veteriner hekimlerde ama insanlar direkt olarak devlet memuru olan meslektaşımızı suçluyorlar. Yönetimsel sıkıntılar, bütçe meseleleri ve maalesef insan sevmeyip hayvan seven bazı sözde hayvanseverler arsında kalan meslektaşlarımız belediyede çalışmak istemiyorlar. Belediyeler maalesef çözümsüz bir yer gibi. Açıkçası çoğu zaman sıkıntıya düştüğümüz oluyor. Devlet hastanesinin aylık bütçesi kadar bütçe beklemiyor kimse. Sadece ilk tedaviyi yapacak kadar ekipman, ilaç vs., yaralı ya da başıboş hayvanları insani koşullarda toplayacak şekilde araç ve personel temini, kısırlaştırma ve muayene yapacak hekim ve tekniker ihtiyacı giderilsin kâfi.
Türkiye’deki bakımevlerinde meslektaşlarımızdan beklenen, altına verilen bir araç ve bir şoförle gidip hayvanı getirmesi, getirip onu masaya alması, ameliyata hazırlaması, tek başına ameliyat etmesi, gerekirse temizliğini yapması, yazın sinek ilaçlamaya çıkması gibi tek bir insanın yetemeyeceği, yetişemeyeceği sorumlulukları üstlenmesi. Tek ya da iki kişi ile bunu yapamayan, işini kaybetme korkusuyla şikâyet edemeyen meslektaşlarımız iki arada bir derede kalıyor deyim yerindeyse. Ben kendim garanti veriyorum hiçbir Veteriner Hekim hiçbir hayvanı ölüme terk etmek istemez ama elinizde şartlar koşullar yoksa ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. Çok uzattım şöyle bir örnek vereyim; Bir trafik kazası ve yaralı bir köpek normalde tedavisi mümkün ama elinizde yeterli malzeme yok hayvan acı çekiyor… Ben çoğu meslektaşımın bazen kendi arabalarıyla başka yerlere sevk ettiklerini biliyorum. Bazen de imkanımız olmuyor tabi… Bu imkansızlıklar bizleri zaten üzerken, üzerimizde de bu kadar ağır bir yük varken, aynı davayı güttüğümüzü sandığımız insanlardan ufak da olsa bir destek beklerken aksine suçlanmak, kaldırılması zor, acımasız bir yük.
6- Şu anda bakımevinizde nüfus kaç? Hangi hayvandan kaç tane var?
Bakımevimiz 200 köpek ve 15 kedi kapasiteli yeri geldiğinde yaz aylarında ihtiyaç olursa 500’e kadar çıkabiliyor. Alttan ısıtmalı bireysel odalı bakımevimizde şu anda 50 adet yavru köpek ve 5 adet emziren anne, 4 adet bakıma muhtaç köpek, 6 adet de kedi bulunmakta. Sağlıklı ve genç hayvanları genelde kısırlaştırıp rehabilite ettikten sonra tekrar doğaya bırakıyoruz.
7- Bakımevinde hayvanlara ne kadar süre yetecek mamanız var? Bitince ne olacak?
Bakımevi olarak çeşitli kamu kurumları, askeriye ve okullarla protokol imzaladık “insaf et, israf etme” adı altında yaptığımız proje ile artan ekmekleri ve bozulmayacak yemekleri topluyoruz. Sağlıklı ve gelip geçici canları bu ekmeklerle ve yemeklerle besliyoruz çünkü hepsine yetecek kadar mamamız olmuyor. Kalan yavru ve operasyon geçirmiş hayvanları mama ile beslemeye çalışıyoruz. Elimizdeki mama bizi 15 gün idare eder bu süre içerisinde hayvanseverlerden mama geleceğini umuyoruz mama gelmezse tabiî ki hayvanlar aç kalmayacak ekmek ve yemeklerden vereceğiz.
8- Bakımevinize gönüllü olarak mama bağışı nasıl yapılabilir? En çok hangi mamalara ihtiyacınız oluyor?
En çok yavru köpek mamasına ihtiyacımız oluyor sonra normal kedi, köpek mamasına. İnsanlar çeşitli sitelerdeki kumbaralar vasıtasıyla ya da direk internetten sipariş verip bizim adresimizi yazmak suretiyle bağışta bulunabilir. Örneğin, gönüllülerin kolaylıkla mama bağışı yapabilmesi için hayvansever meslektaşımız tarafından ormanamama.com sitesinde “Doğubayazıt Canları” isminde bir kumbara oluşturuldu. Buradan, bakımevimize kedi köpek maması, kedi kumu, battaniye, alt açma örtüsü gibi ihtiyaçlarımızı gönderebilirsiniz. 3.5 TL’ye bile alıp yollayabileceğiniz mamalar var, kargo ücreti yok.
9- Mama dışında ihtiyaçlarınız var mı? Bunlar nelerdir?
Biz ve buradaki arkadaşlarımız ve sokak canları en çok ilgiye muhtaç. Maalesef klavye başında bizi karalayanlar ya da arkamızdan konuşanlar gelip bir çayımızı içip muhabbetimize ortak olmuyorlar. Gelenler de sırf eleştiri gözüyle sadece bir eksik bulup fotoğraf çekmek maksadıyla geliyor. Oysaki gelip bizlere destek olabilirler, oradaki hayvanlar için birlikte çalışabiliriz. Bizler de hayvanların sağlıkları ve mutlulukları için elimizden geldiğince çaba harcıyoruz, emek veriyoruz. Türkiye’deki bütün bakımevleri çalışanları ve hekimleri sokak canlarına gösterdiğiniz ilgi kadar ilgi görmek istiyorlar. Bu bütün ihtiyaçların en önemlisi…
Bizim bakımevi olarak geri dönüşüm sistemimiz ve bağlantılarımız kuvvetli diğer bakımevlerine örnek olacak bağlantılarımız var. Hastaneler, eczaneler, veteriner klinikleri son kullanma tarihi yaklaşan ilaçları, kullanmadıkları ekipmanları bize tutanakla teslim edebiliyorlar. Dolayısıyla mama öncelikli ihtiyacımız ancak aşağıdaki listedeki malzemelere de ihtiyaç duyuyoruz;
- Yavru kedi ve yavru köpekler için biberon
- Kedi ve köpeklere uygun süt tozu
- Mama ve su kabı olarak değerlendirilebilecek kaplar
- Temizlik malzemeleri ( yüzey temizleyiciler, çamaşır suyu, el sabunu )
- İlaç olarak her türlü (beşeri veya veteriner) kullanmadığınız ilaçları (antibiyotikler, ağrı kesiciler, antihistaminikler, özellikle yara ve alerji kremleri & pomatları, göz damlaları vs. )
- Bandajlar (özellikle alçılı bandaja fazlaca ihtiyacımız oluyor, kendinden yapışkanlı bandaj, sargı bezi)
- Serumlar (izotonik, dekstroz, laktatlı ringer)
- İç ve dış parazit ilaçları (bol miktarda ihtiyacımız var)
- Kedi ve köpek karma aşı
- Bakımevleri hep kötü kokmaz oda spreyi (özellikle okul gezilerinden misafirlerimiz olduğunda cebimizden alıp sıkıyoruz ki akıllarında zihinlerinde bakımevi denince kötü kokular şekillenmesin)
- Bakımevlerindeki çocuklar da bazen ödüllendirilmek isterler her can özeldir ve mümküne azda olsa ödül maması da gönderebilirler.
- Ve mümkünse bu biraz pahalı olacak ama bakımevimize osteosentez seti alana hayır duacı oluruz J kemik operasyonları için çoğunlukla Van’a sevk etmek zorunda kalıyoruz canları…
10- İnsanlar evlerinden sizlere yardımı olacak bir şeyler gönderebilirler mi?
Bizlere kek yapıp getirebilirler 🙂 Sıcak çayımız her daim mevcut. Şaka bir yana evlerinde insanlar öncelikle yakın çevresinde bulunan canları gözetmeleri bize en güzel yardım olur. Özellikle kış günlerinde kuşlar çok aç kalıyorlar pencerelerine bırakacakları ekmek kırıntıları hayat kurtarabilir. Sonrasında eğer yağsız ve tuzsuz baharatsız artan yemekleri varsa ya da ekmekleri bakımevimize, yakınlarındaki bakımevilerine iletebilirler.
Uzak yerlerdeki yardım severler ise bizlere evlerinde kullanmadıkları nevresimleri, battaniyeleri, varsa alt açma bezlerini, yukarıda bahsettiğim diğer malzemeleri ve ilaçları gönderebilirler. Bunlar aslında her bakımevinin ortak ihtiyaçlarıdır. Diğer bakımevlerine de aynı şekilde yardımda bulunabilirler.
11- Gönüllü ihtiyacınız var mı? Gönüllülerden ne gibi yardımlar bekliyorsunuz?
Aslında yukarıda saydım biraz. Gönüllü ihtiyacımız tabiî ki var. Gönüllülerden gerçekten taşın altına ellerini koymalarını bekliyoruz. Gönüllülük ‘’Burada bir köpek var salyası akıyor kesin kuduz. Ben çok seviyorum hayvanları, bunu alın.’’ diye belediyeyi aramakla olmuyor. Batı gibi değil doğuda yaşam bizimle birlikte besleme yapmalarını, gelip köpeklere ve kedilere şefkat göstermelerini, bize akıl değil destek veren gönüllülere ihtiyacımız var.
Bazen personel yetersizliği oluyor, bakım ve temizlikte destek gerekiyor. Örneğin, zorlu bir ameliyat sonrası nekahet döneminde özel ilgiye ihtiyacı olan hayvanlar oluyor ancak bizler yoğunluk sebebiyle fazla ilgilenemiyoruz. Gönüllüler bakımevimize gelip bu hayvanların bakımına destek olabilirler, köpeklerimizi yürüyüşe çıkartabilirler, hayvanların fotoğraflarını sosyal medyada paylaşıp yuvalandırma için destek olabilirler. Hiç yoktan bir kedinin, bir köpeğin başını okşayabilirler.
12- İnsanlar sokakta buldukları hayvanları tedavi için size getirebilirler mi?
Tabiî ki, özellikle acil durumlarda gece gündüz 7/24 gelip ekibimizle birlikte elimizden geleni yaparız.
13- Bakımevinize terk edilen sahipli hayvanlar oluyor mu? Onlar için barınak hayatı nasıl?
Evet, maalesef terk edilenlere biraz daha zor oluyor özellikle kedilerde. Kedilerin küçük kafeslerde kalması gerekiyor, tabii biz, yanımızda tutmaya çalışıyoruz, elimizden geldiğince aile ortamı sunmaya çalışıyoruz ama köpeklerde de bu mümkün olmuyor. Köpeklerde ise sık sık ziyaret edip sevgi ve şefkat göstermeye çalışıyoruz ve bir an önce sahiplendirmeye çalışıyoruz o canları.
14- Bakımevinizden hayvan sahiplenmek mümkün mü? Şartlar nelerdir?
Öncelikle 18 yaş altı vatandaşların velisiyle gelmesi gerekiyor. Sonrasında aşılarını ve takibini yapmasını bekliyoruz mümkün mertebe kontrol edip sık sık fotoğraf istiyoruz. Eğer herhangi bir anlaşmazlık olursa sokağa değil tekrar bize getirmelerini istiyoruz.
15- Sahiplenme için gelen insanlar çok oluyor mu?
Çok değil ama eksik de olmuyor.
16- Bakımevinde yaşadığınız bize aktarmak istediğiniz bir anınız var mı?
Birçok anı birikiyor burada. En ilginci şu şekilde oldu; 23 Nisan tatiliydi sanırım. Hafta sonu ile birlikte 3 gün tatil var, eşimle güneydoğuyu gezelim diye çıktık. İkinci gün, biz Diyarbakır’dayken aradılar. Bir kedi doğum yapamıyor diye. Sessiz sakin bir yere koyun, beni bilgilendirin dedim. Bir süre sonra kedi ölecek sanırım diye aradılar. Getiren öğretmen Hanım baya ağlıyordu. Eşimle dayanamayıp Pazar günü döndük hızla. Gece 12’de kediyi ameliyata aldık. Eşim asiste etti, oğluma bir balon yaptım eldivenden o, onla oynadı… 3 yavru ve anneyi kurtardık. Bütün yorgunluğumuzu aldı. Hiç unutamayacağımız bir anı oldu bize de…
17- Belediye olarak bakımevi harici hayvanlar için projeleriniz var mı? Bunlar nelerdir?
Öncelikli olarak en verimli projemiz yukarda bahsettiğim “insaf et, israf etme” projesi idi. Yukarıda bahsettiğim kamu kurumlarından toplanan ekmeğin yanı sıra sokaklara bayat ekmek kumbaraları da yerleştirdik. Duyarlı vatandaşların elinde güzel şeyler oluyor.
Şehrin çeşitli noktalarına ve anaokulu bahçelerine kedi evleri bıraktık. Kedilerin serbest olarak istedikleri zaman girip çıkacağı korunaklı, sıcak tutacak 5-6 metrekarelik evler yaptık.
Sokak hayvanları için besleme noktaları oluşturduk. Özellikle, hayvanlara şefkat ve sevgi konulu camilerde müftülük aracılığıyla Cuma hutbelerinde uyarılar yaptırdık.
Okullara, özellikle anaokulu ve ilkokullara hayvansevgisi konulu sunumlar yaptık. Hayvanseverlik yerleşecekse eğer, ya camilerden din görevlileri vasıtasıyla, ya okullardan öğretmenler vasıtasıyla yerleşecek. Bunları geçtikten sonra biraz zor… Ara ara da kuş besleme etkinliği düzenliyoruz. Okullarda öğretmenlerimiz basit malzemelerden yaptırdıkları kuş besleme malzemelerini biz yetişkinler ağaçlara asıyoruz…
18- Bu röportajı okuyan okuyuculara bir çağrınız var mı?
Bizler de insanız hata yapabiliriz eğer bizim suçumuz kabahatimiz varsa bunu düşmanlıkla değil kibar yolla söylediklerinde bizim de iyiliğimize olacak şekilde düzeltmeler, uyarılar yaparız. Bir olayı, kusuru sosyal medyada yaymak çözüm değil ilgili kişiyi arayıp bilgi aldıktan sonra tabii ki paylaşım yapılabilir ama trafik kazasında ölen bir köpeğe sadece baş kısmının fotoğrafı çekilip tavukla zehirlediler diye haber yapanları da çok gördüm ve altına gelen yüzlerce hakaret ve küfür… Gelsinler, bizlerle tanışsınlar, bakımevimizi gezsinler. 7/24 açık, hem telefonlarımız hem bakımevimiz…
Hepimizin ortak ve tek bir gayesi var, o da hayvanların refahı. Bunun için hep birlikte çözüm odaklı çalışmalıyız. Lütfen, hiçbir hayvanı, hiçbir bakımevini görmezden gelmeyin. Sizlerin desteklerine ihtiyacımız var. Sokaklarınızdaki hayvanları besleyin, yakınınızdaki bakımevlerine gönüllü olun ya da mama bağışında bulunun. Bize mama bağışında bulunmak için ormanamama.com’daki kumbarayı kullanabilirsiniz.
Mesela, biz Pazar günü bu bebek için mesai yaptık ve ameliyatını gerçekleştirdik. Siz de mama bağışı yaparak onun karnını doyurabilirsiniz.
Bu çocukların yüzü gülecekse bu, hepimiz sayesinde olacak. Çok teşekkür ediyorum bana bu fırsatı verdiğiniz için…
Ben, Mahmut Bey’le röportaj yapabilme fırsatı yakaladığım için çok mutlu oldum açıkçası. Bir bakımevini, görevli hekimden dinlemek beni aydınlattı. Umarım sizler için de öyle olmuştur ve tabii ki sizden benim de bir ricam var. Eğer bugüne kadar sizlere faydalı bir bilgi verebildiysem ya da bir saniye de olsa yüzünüzü güldürebildiysem, bakımevlerindeki bebeklerin yüzünü de sizin güldürmenizi istiyorum. 3.5 lira’lık bir mama yollamanız bile benim için, onlar için çok önemli. Lütfen, hiçbir bebeğin aç yatmaması için siz de bağış yapın!
Bağış yapmak için; ormanamama.com/dogubayazit-canları
Bağış yapanlardan yorumlar kısmına bir kalp bekliyorum, benden size peşinen kalp kalp <3 <3
Şimdilik sadece kendi kedinizle değil,
Elinizin, gönlünüzün uzanabildiği her kediyle, her köpekle, her bebekle kalın,
Bağış yapın!
Emine
11 Ocak 2019Icim gitti ilk resmi görünce aslında bende elimden geleni yapıyorum ama barınaklara aitle yi icin kaldırmıyor malesef barınaklar çok iyi durumda degil ama bu röportaj harika olmus 😚
suzionline
12 Ocak 2019Onları iyileştirmek bizim elimizde, çok teşekkür ederim <3
Deniz Aytekin
11 Ocak 2019❤️
suzionline
12 Ocak 2019<3