Selam ♥ Kedilerde çiğ beslenme yazı serisinin ikincisi ile karşınızdayım. Kedilerde çiğ beslenme güvenli mi değil mi, bunu tartışacağız. Yazıyı hazırlarken özellikle, doktorların paylaştığı verileri, makaleleri, bilimsel test sonuçlarını ve yasal prosedürleri inceledim ve buraya referaslarıyla ekledim çünkü söz konusu çiğ beslenme ve hepimizin içinde tereddütler var. En ince ayrıntısına kadar bakalım ki aklımızda şüphe kalmasın. Bu yazıda salmonella, e.coli, listeri ve toksoplazma gondii gibi bakteri ve parazitleri, ayrıca bunların yarattıkları riskleri ayrıntılı olarak göreceğiz ve Türkiye’deki etlerin güvenilirliğini sorgulayacağız. Daha önceki yazımda da hazır mama gıda sektörünü incelemiştik, okumadıysanız öncelikle onu okumanızı öneririm çünkü beni bütün bunları araştırmaya iten hazır mama sektörünün kötülüğü oldu. Dilerseniz buradan okuyabilirsiniz. Şimdi çiğ etteki bakteri ve parazit risklerine bakalım;
Her Çiğ Ette Zararlı Bakteri Ve Parazitler Var Mı?
Öncelikle, gördüğüm kadarıyla burada bir yanlış anlaşılma var. Bir çok insan zannediyor ki satılan etlerin çoğunda salmonella, e.coli, listeri, toksoplazma gondii gibi zararlı patojenler var ya da olma ihtimali yüksek, biz etleri pişirdiğimiz için onları öldürüyoruz ve zarar görmüyoruz… Oysa ki durum böyle değil. İnsan tüketimi için güvenli yerlerde satılan etlerde zaten zararlı bakteri ve parazitler yok. Bir et satışa çıkmadan önce geçtiği bir dizi kontrol var. Nedir bunlar?
- İnsan tüketimi için hazırlanan etler uluslararası kabul görmüş metotlar ile testlerden geçiyor. (Türk Gıda Kodeksi Et ve Et Ürünleri Tebliği (TEBLİĞ NO: 2012/74)
- Kırmızı Et ve Et Ürünleri Üretim Tesislerinin Çalışma ve Denetleme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmeliğe göre;
Kesim ve Deri Yüzme ile İlgili Hususlar’dan bir kaç madde;
a) Kasaplık hayvanların mezbahaya menşe şahadetnamesi veya veteriner sağlık raporu ile getirilmesi mecburidir.
g) Muayenesi tamamlanmayan karkas ve sakatat muayene alanından çıkarılamaz, parçalanamaz veya başka işlemlere tabi tutulamaz ve muayenesi tamamlananlarla temas ettirilmez
ı) Kesim sonrası muayene tamamlanmadan önce başka hayvanların kanının veya sakatatının aynı yerde toplanması halinde söz konusu karkas veya iç organların birinin insan tüketimi için uygun bulunmaması durumunda kan ve sakatatın tamamı imha edilir.
Dilerseniz tamamını da yukarıdaki linkten okuyabilirsiniz. Mezbahanelerde kesilen etler bu şartlarda ve koşullarda kesildikten sonra satış yerlerine de yine veteriner hekimlerce onaylanmış dezenfektasyon belgeli araçlarla sevk ediliyor. Et satın almayı düşündüğünüz kasaptan, marketten rica ederseniz size belgelerini gösterecektirler.
Ayrıca, bilindik bir çok et üreticisinin setifikaları zaten online olarak halka açık. Örneğin Beypiliç ürünleri ISO 22000 Sertifikasına sahip. Bu sertifika güvenik açısından oldukça yüksek değerde. Hem HACCP (iso 13000) hem de Iso 9000’i kapsıyor. TSE tarafından verilen bir sertifika ve kısaca gıdanızın insan sağlığına uygun olduğunu tescilleyen yüksek standartta bir sertifika.
Yani, güvenilir bir kasaptan ya da marketten et satın aldığınızda eve koşa koşa Salmonella, E.coli, Toksoplazma gondii, Listeri getirmiş olmuyorsunuz. Bu etlerde zaten bu patojenler yok.
”Eee burası Türkiye, kurallara uymazlarsa?” diyorsanız; Evcil hayvan mamalarında kullanılan etler için bu şekilde kurallar, kanunlar bile yok. Et dedikleri şeyin nereden, nasıl geldiği meçhul. Siz bu zincire, sertfikalara güvenemiyorsanız nasıl kedi maması alabiliyorsunuz? Hayvan yemi üreticileri bu sertifikaları almak için başvuruda dahi bulunamıyor. Sertifika tamam okey ama bu etler hormonlu diyorsanız yine satın aldığınız kedi mamasının içindeki tavuğun üç başlı olmadığına tam olarak nasıl inandınız? O mamaların içerisinde eğer doğru düzgün bir et varsa ki bu da meçhul emin olun o et de hormonlu. Allah aşkına kim kedi mamasının içine koymak için organik tavuk yetiştirir? Mama firmaları et kaynaklarının ne olduğunu yasal olarak açıklamak zorunda bile değil. Şayet aldığınız mamanın içinde yenilebilir bir et varsa en iyi ihtimalle hormonlu.
Hayvan beslenmesinde gıda güvenliği insan gıdaları kadar kapsamlı değil keza FDA kurallarına göre belirli miktarlarda zehirli maddeler içermeleri bile yasal. ( FDA, Hayvan Beslenmesi Politikası) Yani, yine demek istediğim eğer insan tüketimi için satılan etlerin güvenliğinden şüphe ediyorsanız zaten kedi, köpek maması satın alamıyor olmanız lazım. Onların güvenliği kat be kat meçhul. Örneğin, son yıllarda bir çok insan, kuru kedi/köpek mamasına dokunmak ya da yanlışlıkla tüketmek sonucunda salmonellaya yakalanıp, tedavi görmüş. ( Dr. Karen Becker, healthypets.mercola.com ) Bakteri ve parazit ihtimali hazır mama kullanınca yok sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
Sanırım güvenli yerden et satın alırsak zararlı bakteri, parazit içeren et alma ihtimalimizin çok düşük olduğuna kanat getirdik. En azından aldığımız kuru mamada olma ihtimalinden fazla değil.
Eti Pişirsek Yine De Daha Sağlıklı Olmaz Mı?
İnsanlar için evet çünkü insanlar ortalama 400.000- 1.8 milyon yıldır pişmiş gıda ile besleniyor ve vücutları, sindirim sistemleri buna adapte olmuş şekilde. Ancak kedi ve köpekler için durum bu şekilde değil. Bizler yıllardır onların beslenme şekillerine müdahale etsek de, kendi seçimlerimize göre çiftleştirsek de değişen sadece fenotipleri, genotipleri hala vahşi ataları gibi. ( Dr. Karen Becker, Pet Fooled belgeseli) Çok güvendiğimiz hazır mama sektörü bile sadece 100 yıldır var ve et pişirilirken gerekli besin değerlerinin bir çoğunu kaybediyor. Burayı ayrıntılı olarak bir başka yazımda anlatacağım çünkü pişmiş de olsa evde kedinize özel olarak yapılmış mamanın hazır mamadan çok daha sağlıklı olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla evde pişmiş olarak mama yapacaksınız hangi vitamin eklemelerine dikkat etmek lazım onlara değineceğim. Biliyorsunuz ben bugüne kadar hep içeriğine görece güvendiğim bir kuru mama ve pişmiş etten oluşan ev yapımı yaş mamalar yaptım ancak kuru mamayı kesmediğim için pişirerek yaptığım yaş mamalara herhangi bir vitamin eklemesi yapmamıştım. Dolayısıyla sadece pişmiş et ile ev beslenmesi yapmayı düşünüyorsanız daha bilgi dolu bir yazı buraya eklenecek. (Eklendi; buyurunno!)
Şimdi, niye pişirmediğimizi anladık diye düşünüyorum ve çiğ beslenmeye dönüyorum. Güvenilir kaynaktan et aldıktan sonra evde bazı kuralları uygulayarak bakteri ve parazit risklerini daha da düşürme şansımız var. Size onlardan bahsetmek istiyorum.
Pişiremiyorsak Dondurabiliriz!
Dondurarak zararlı bakteri ve parazitlerden kurtulabiliriz. Buraya çok bilimselli geliyorum şimdi;
Salmonella ve E.Coli Dondurularak Ölür Mü?
Bu konuda yapılmış bir kaç bilimsel deneyi sizinle paylaşmak istiyorum. Pasifik istiridiyelerine Salmonella ve E.coli bakterileri enjekte edilmiş ve dondurulmaya göre bu bakterilerin verdiği tepkiler incelenmiş. Ben minik bir özetini aşağıya yazacağım ama siz tamamını okumak isterseniz buradan ulaşabilirsiniz.
- Salmonella’nın 0 °C’de ve -34 °C’de dondurulmuş iki örneğinden de dondurulmaya karşı aşırı hassas olduğu anlaşılmış. 48 saatlik bir dondurmanın ardından iki numunede de %1’den daha az Salmonellanın hayatta kalabildiği gözlenmiş
- E.Coli’nin ise Salmonella’ya nazaran soğuğa karşı daha dayanaklı olduğu gözlenmiş. Bir hafta sonunda hayatta kalma oranları %10 ve %30 arasında çıkmış.
Listeri Dondurularak Ölür Mü?
Bir başka deney ise Salmonella ve Listeri bakterileri üzerine yapılmış. Ton balığına bu bakteriler enjekte edilmiş ve soğuğa karşı tepkileri ölçülmüş.
- -18 °C’de 42 günlük dondurma süresinin ardından Salmonellanın 103 log CFU/gr’dan 10 CFU/gr’ın altına yani tespit edilemez seviyeye düştüğü gözlenmiş.
- -18 °C’de 84 günlük bir dondurma süresinin ardından ise Listeri bakterisi de tepsit edilemez seviyeye düşmüş.
Deneyin tamamını yine buradan kendiniz okuyabilirsiniz.
Toksoplazma Gondii Dondurularak Ölür Mü?
Son olarak bir de Toksoplazma Gondii üzerine yapılan bir deneyi inceleyelim. Bu deneyde de domuz etine toksoplazma gondii paraziti enjekte edilmiş ve soğuğa karşı tepkisi ölçülmüş. Ben deney sonucu tablosunu buraya ekliyorum. Siz deneyin tamamını buradan okuyabilirsiniz.
Yukarıdaki tabloyu biraz açıklayayım. Sol tarafta süre yazıyor. Üst tarafta ise sıcaklık. Örneğin, -1 °C’de ilk 64 dakikada 15 örneğin 15’inde de toksoplazma gondii tespit ediliyor ancak -1 °C’de 33 gün ve üzeri geçen sürede 30 örneğin hiçbirisinde toksoplazma gondii tespit edilemiyor.
Yukarıda gördüğümüz üç deney sonucunda ben anlıyorum ki yeterli sürede, yeterli sıcaklıkta etleri dondurarak etlerdeki bakterilerin ve parazitlerinin çoğunun tamamını, bir kısmının ise neredeyse tamamını öldürebiliriz.
Kedilerde çiğ beslenme ile ilgili ilerleyen yazılarda hangi etleri, ne kadar dondurmalı diye açıkça yazacağım ancak bir doktorun yazısından minik bir alıntı daha yapmak istiyorum; -20 °C’de bir dondurucuda bakteri enzimleri işlevini yerine getiremez çünkü hücre içindeki su donmuş olur, bu yüzden büyüyemezler, çoğalamazlar. Bu sıcaklıkta olan dondurucunuza bir çiğ et koyduğunuzda bakteri sayısını %90 oranında azaltabilirsiniz. (Dr. Lorraine Cramer, www.microblogology.com)
Kedilerde Çiğ Beslenme Güvenli Mi?
Sonuç
- Her çiğ ette bakteri ve parazitlerin olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Doğru yerden et alarak ve uygun şekilde kullanarak bu riskin önüne geçebilirsiniz. Sırf böyle bir ihtimal var diye direkt olarak çiğ beslenmeden vazgeçmek bana makul gelmiyor. Sonuçta bu ihtimal yüzünden neredeyse hiçbir insan et yemekten vazgeçmiyor. Güvenli yerden satın alıyor ve pişirerek servis ediyor. Kediler ve köpekler için pişirmek yerine uygun koşullarda dondurmanın ne kadar koruyucu olduğunu yukarıda gördük.
- Hazır mamalar bakteri ve parazitleri içermiyor ve güvenli diye düşünüyorsanız yine yanılıyorsunuz. Hazır mamadan salmonella kapanlar olduğunu da gördük.
Kediler ve Köpekler Doğal Olarak Bu Bakteri ve Parazitlere Karşı Donanımlı!
- Kedi ve köpekler doğaları gereği ateş yakıp et pişirebilecek hayvanlar olarak dünyaya gelmedikleri için daha farklı bir korunma mekanizmaları var, bizzat mideleri. Mide asitleri 1 ph kadar düşük ve bu zararlı patojenleri nötralize etmek için böyle.
Yani bu bakteri ve parazitleri elemine etmek üç aşamalı bir yol
1- İnsan tüketimi için satılan denetimli bir et al.
2- Eti gerekli sürede ve gerekli şekilde dondur. Uygun bir şekilde servis et.
3- Hala geriye zararlı patojenler kalabildiyese köpeğinizin/kedinizin 1 ph seviyesindeki mide asiti bunun üstesinden gelecektir.
- Bakteri ve parazitlerin de canlı olduklarını unutmayın! Hayatta kalmak ve çoğalmak için uygun koşullara ihtiyaç duyarlar. Biz de onlara bu ortamı vermeyeceğiz ve zaten kedimizin midesinde de böyle bir ortam yok.
- Açıkçası, bu bakteri ve parazitlerin insanlara korku unsuru olarak kullanıldığını düşünüyorum. Aslında yatağımızın altında öcüler yatmıyor. Sadece biz bu öcüler aracılığıyla korkutuluyoruz ki milyar dolarların döndüğü evcil hayvan mama sektörü sapasağlam dursun.
Yani, bakteri ve parazit olma olasılığı bir risk ancak önüne geçilebilir bir risk ve alternatifi olan hazır mama kullanımı da hem bu riski hem de daha farklı bir çok riski barındırıyor. Hazır mamalar gerçekten zannettiğiniz kadar sağlıklı mı acaba? Eğer böyle düşünüyorsanız lütfen buraya bir göz atın.
Bu arada veteriner hekim onaylı çiğ beslenme tariflerini buradan, benim evde nasıl çiğ kedi maması hazırladığımı ise buradan okuyabilirsiniz.
Son Not: Ben bir doktor değilim, ben bir veteriner hekim değilim. Ben sadece kedisini seven bu konuda araştırmalar yapan bir insanım. Burada da sadece kedisi olan arkadaşlarımla öğrendiğim bilgileri paylaşıyorum. Bir dostuma anlatır gibi yazıyorum. Sizlere de bu konularda sadece beni değil bir çok farklı kaynağı okumanızı öneriyorum. Ayrıca veteriner hekiminize de danışın. Unutmayın, çiğ beslenmeyi de destekleyen birçok veteriner hekim var. En son ” Neden veterinerler çiğ beslenmeyi önermiyor?” yazımın sonunda çiğ beslenmeyi destekleyen bazı Türk Veteriner Hekimlerimizden bahsetmiştim. Dilerseniz buradan okuyabilirsiniz.
Şimdilik kedi ile kalın,
İnsanı, yatağının altındaki öcülerle korkutulmamış
Sağlıklı beslenen
Donguç gibi kediyle <3
Son not diyerek kandırdım. Asıl son not: Ben kedilere olan ilgim sayesinde ikinci bir üniversite okumaya başladım ve Veteriner Teknikerliği birinci sınıf öğrencisiyim. Önümüzdeki ay da vizelerim var! Dolayısıyla bu mumik sürede derslerime çalışmak için birazcık ara vereceğim. Vizelerden sonra kedilerde çiğ beslenme hakkında konuşmaya devam ederiz.
Benim yerime kedinizi öpün,
Öptürmeyenleri ısırın.
Isırıktan sonra dayak yiyenlerden ben sorumlu değilim.
Bye.
Kubilay Çetin
11 Kasım 2018Acilen çiğ besleme tavsiyeleri menüleri bekliyoruz 🙂
suzionline
12 Kasım 2018Bunun üzerinde çalışıyorum. Ben de bir an önce geçmek ve bütün aşamaları sizinle paylaşmakistiyorum ama araştırma süreci çok uzun sürüyor. Örneğin 1 haftadır ” Kedilerin Günlük Besinsel İhtiyaçları” yazısına çalışıyorum. Çiğ ya da pişmiş ev beslenmesine geçecek arkadaşlar için. Bugün biter de yayınlarım umarım 🙂
Eli Gold
5 Mart 2019Merhabalar,
Hazır mamalar elbette Kediler için zararlı. Malesef sokaklar tüketilemediği için sokaklara sere serpe dökülen hazır mamalarla dolu. Bu yüzden son yıllarda her köşe başında obeziteden davul gibi şişmiş sokak kedileri görmeye başladık. Evde beslenen kedilerin çoğu da şu anda özellikle göbek bölgesi son derece şişkin, top gibi oluyor. Bunun sebebi kontrolsüz verilen hazır mama. Kimim önüne sınırsız et, süt, baklava koysanız o insan da kısa bir sürede obez olur. Kedilerde, düzenli ve sınırlı çiğ et (Balık, tavuk, manco) mesela günde yanlız iki defa gibi en sağlıklı beslenmedir. Kedinizin gözleri ışıl ışıl, tüyleri de pırıl pırıl olur ki bu da sağlık belirtisidir.
suzionline
5 Mart 2019Merhaba, söylediğiniz gibi dünyada milyonlarca hayvan obezite ile boğuşuyor. Bunda insanların payı çok büyük. Çiğ beslenmede ise kedinin kilosuna ve günlük hareketine göre verilmesi gereken gramaj belirleniyor. Bunu gün içine yayarak verebilmek onların sindirim sistemine en uygun olanı. İmkan 2 sefer ise 2 ancak ben 4 parça halinde veriyorum.
Yağmur
30 Haziran 2019Merhaba. Eti 3hafta buzlukta beklettikten sonra dolapta çözdürüp mü veriyorsunuz?
suzionline
1 Temmuz 2019Evet, dolapta çözdürüp daha sonra dışarıda ılıştırıp veriyoruz.
Skr
16 Ekim 2019Merhaba.Bir marka çıktı.Çiğ mamayı hazır olarak satıyorlar.Sizin hazırlamanıza gerek kalmıyor.Dondurulmuş veya kurutulmuş bir şekilde.Fakat aklıma takılan şeyler var.Sizin yazılarınız tariflerinizden sonra onların tariflerine bakıyorum, sadece et(tavuk,dana..) yumt kabugu, zyağı vs var.Nerdeyse etin kendisini yediriyoruz.Farkı: dondurulmuş kurutulmuş bir şekilde geliyor.Vitamin takviyeleri yok.Bir de ne kadar dondurulduğuna dair süre vs yok.Yazılarınızdan anladığım kadarıyla belli süre ve derecede donunca parazit olmuyor.Bu detaylar yok
suzionline
18 Ekim 2019Merhaba, sanırım söylediğiniz markayı tahmin ediyorum. Onların kurutulmuş çiğ mamalarını da kullandım. Benim yazdığım takviyeler tamamen veteriner hekim tarfilerinden alınma, kendimce önerdiğim şeyler değil ancak söz konusu marka bu vitamin eklemeleri olmadan yeterli ve dengeli olduğu iddiasında. Bir de onlar buzdolabında bekletmek yerine şoklama şeklinde bir dondurma uyguluyor sanırım farklı bir teknoloji (buradan çok emin değilim) ancak kendilerini arayabilir ya da mail atabilirsiniz. Sorularınıza cevap vereceklerdir. Daha sonra kararınızı verebilirsiniz.
Skr
7 Aralık 2019Biliyorum kaynaklarınızı.Sizin derken yazıda öyle yazmışımdır.Sizin gibi bilgim olmayınca soramıyorum sorsam da verecek cevaplarını yeterli görüp anlayabilir miyim bilmiyorum.Yazılarınızdaki vitamin takviyeleri bana mantıklı geliyor ve dondurulma süreleri de.Fakat orada öyle bir şey yok.Zamanla bilgilendikçe sorarım artık teşekkürler:)Bir de kuru mama ile beslediğim kedilerime ödül niyetine ordan çiğ alıp denesem Sorun olurmu sizce.Kuru mamayla birlikte çiğ yiyecek olması yani
suzionline
9 Aralık 2019Kuru mama ile çiğ beslenmenin birlikte yapılması mide ve bağırsak sorunlarına sebep olabilir. Yapmamanızı öneririm.
bora
12 Mayıs 2020Merhaba,
Öncelikle, blogunuzu gerçekten severek takip ettiğimi belirtmek istiyorum. Ancak, bugün denk geldiğim bu yazınızdaki bazı konulara yorum yapma ihtiyacı hissettim.
1) Piyasada firmalara verilen ISO 22000 sertifikalarının tamamı TSE tarafından verilmiyor. Türkiye’de 9001, 22000 gibi yönetim sistemlerinin belgelendirmesini yapan aralarında kıyasıya rekabetin olduğu bir çok özel sektör belgelendirme kuruluşu var. Maalesef bazı belgelendirme kuruluşları üretici kuruluşların tesislerinde etkin denetimler yapmamakta ve hatta bazı ekstrem durumlarda denetime tabii olmak istemeyip parayı basan kuruluşlara “naylon sertifikalar” verilebilmektedir. Sektör devi olan firmalar bu tarz yollara elbette başvurmuyor, ancak bilinmedik markalar satın alındığında 22000 belgesi kim tarafından verilmiş buna bakılmasını öneririm.
2) Yazınızdan alıntı:
—
Yani, güvenilir bir kasaptan ya da marketten et satın aldığınızda eve koşa koşa Salmonella, E.coli, Toksoplazma gondii, Listeri(a) getirmiş olmuyorsunuz. Bu etlerde zaten bu patojenler yok.
—
“Bu etlerde zaten bu patojenler yok.” bence çok iddialı bir cümle. Üretim tesislerinde kontrol amaçlı patojen testleri bir üretim partisini temsilen seçilen numuneler üzerinden yapılıyor. Tüm etlere test yapılması mümkün değil. Bir de şunu söyletebilirim: Türkiye’de özellikle, yaz aylarında kanatlı hayvan etlerinde Salmonella’ya rastlanma oranı artıyor. (Kasaplarda riskin daha fazla olduğunu düşünüyorum hatta bu konuda)
Güvenilir yerlerden et almak patojen tehlikesine yönelik tehlikeyi azaltabilecek önemli ve sorumlu bir davranış, ancak pişmemiş et nerede üretilirse üretilsin en iyi gıda güvenliği şartlarına tabii olsa dahi doğası gereği her zaman patojen taşıma riski taşır. Bu sebeple “patojen yok” ifadesine dair çekincem olduğunu belirtmek istedim.
Dondurma işlemine gelecek olursak,
İnsan tüketiminde zararlı patojenlerin elimine edilmesi için altın kural tüketilecek et ürününün merkezindeki sıcaklığın en az 72 C’ye çıkarılmasıdır. Dondurma işlemi çiğ bir et ürünündeki patojenin yükünü azaltabilir, tespit edilemeyen noktaya düşürebilir veya patojenin hasta etme potansiyelini geçici olarak durdurabilir ancak patojen yükü olan dondurulmuş ürünün tüketiminden önceki çözdürme işleminin gereksiz uzatılması veya pişirmede yapılacak bir ihmal , çapraz kontaminasyon vb. durumlar -insanlarda – gıda zehirlenmelerine yol açmaktadır. Bu nedenle, insan tüketiminde dondurma hiçbir zaman ısıl işlemin muadili değildir.
Tabii belirttiğim bu zehirlenme vakası senaryoları insanlarda olmaktadır. Hayvanların dondurulmuş ve çözdürülmüş bir gıdadan geçen patojenleri ne kadar tolere edebildiğine yönelik bir uzmanlığım yok. Bu yüzden bu konuda bazı öngörülerim olsa dahi burada kesin ifadelerde fikrimi belirtmem doğru olmayacaktır.
3) Çiğ beslenmeye dair:
Gıda piyasasındaki dönen bazı dolaplara aşina olduğum için evcil hayvan maması sektöründe de kirli oyunlar döndüğünü tahmin edebiliyorum. Çiğ mamaya yöneliminizi de bu yüzden açıkçası anlayabiliyorum.
Ama ben özellikle kanatlı eti kaynaklı patojen riskini ve bu sebeple kedimin gastroenterit geçirmesi ihtimalini de kafamdan silemiyorum. O yüzden çiğ besleme rejimine mesafeliyim. Şimdilik, eksisi artısından daha ağır basıyor diyeyim. Bu nedenle , başka bir yazınız üzerinden bilgi sahibi olduğum belirli markalar ile yarı kuru yarı yaş bir düzende devam ediyoruz. Teşekkürler.
Filiz
25 Şubat 2021Merhaba ben yazılarınızı zevkle okuyorum Bir kedi annesi olarak bilinçli ve sağlıklı bir şekilde kedimi beslemek istiyorum Kedim henüz 6 aylık çiğ et 🥩 beslenmesi yapmak istiyorum ama bu beslenme şeklinde kuru mama tamamen bırakılıyor mu Nası öğünler ayrılıyor ne kadar vermem gerekiyor bu konuda bilgilendirebilir misiniz
suzionline
25 Şubat 2021Merhaba Filiz Hanım,
Bu konudaki ayrıntılı bilgiler çiğ beslenme sekmesindeki diğer yazılarda mevcut.
Sevgiler,
Suzi
Yusuf
2 Mayıs 2021sokak kedilerine mama dışında ne verebiliriz mesela ucuz ciğer alıp pişirmeden verebilir miyiz sokak kedisi olduğu için diyorum bünyesi ev kedilerine göre daha sağlam zarar veriyorsa da ne kadar süre ve ne kadar derecede dondurursak sokak kedisinin yiyebileceği duruma gelir -18 derecede 2 gün dondurmak yeterli mi son olarak güvenli ve uygun tavuk ciğeri satan market önerileriniz var mı güvenliyse dondurmaya da gerek yok
Yusuf
2 Mayıs 2021sokak hayvalarına mama dışında ne verebiliriz mesela marketten ucuz ciğer alıp çiğ olarak sokak kedisine vermek zararlı mı zararlıysa ciğeri -18 derecede dondurup verebilir miyiz son olarak güvenli ve ucuz et ürünleri satan market önerileriniz var mı
suzionline
3 Mayıs 2021Merhaba, sağlıklı yapılacak bir çiğ beslenme kuru mamadan daha pahalıya gelir. Tek başına ciğer sağlıksız ve yetersiz olur.
Yusuf
6 Mayıs 2021peki sokak kedilerine sağlıklı neler verebiliriz
Yusuf
6 Mayıs 2021ve evde sokak kedilerine nasıl sağlıklı yemekler yapabiliriz kuru mamayı da hangi sıklıkta vermeliyiz kuru mamayı çok vermek istemiyorum çünkü içinde çok miktarda tuz olabiliyor tuzsuz mamalar da pahalı sizden evde yapılabilecek sağlıklı ve ucuz mama önerisi istiyorum
Yusuf
10 Mayıs 2021Ve son olarak ciğeri neyle beraber vermeliyim haşlanmış havuç parçalarıyla mı yoksa başka etle mi tüm sorularıma AYRINTILI cevap istiyorum
Yusuf
28 Temmuz 2021Peki sokak yada ev kedilerine çiğ balık versek zararı olurmu