Selam! Son zamanların popüler konusu kedi beslenmesi hakkında bir yazı ile daha karşınızdayım. Bu sefer oldukça bilimselli çünkü sağlıklı kedi beslenmesinden konuşacaksak onların anatomisini, besinsel ihtiyaçlarını bilmeliyiz. Biliyorsunuz, ben hazır mamaların çok da sağlıklı olduğuna inanmıyorum. Bunu ”Hazır mamalar kediler için sağlıklı mı?” yazısında ayrıntılı olarak konuşmuştuk. Okumadıysanız buradan ulaşabilirsiniz ancak hazır mamaya bir alternatif yaratmak istiyorsak da bunun daha sağlıklı ve dengeli olması lazım. Dolayısıyla, ben de biraz (daha doğrusu köpek gibi) kedi sindirim sistemini ve besinsel ihtiyaçlarına çalışıp geldim.
Bu yazıyı, evde çiğ beslenme yapmak isteyenler, evde pişmiş mama ile beslenme yapmak isteyenler, doğru kedi mamasını seçmek isteyenler bir de annem için yazıyorum (çünkü neden olmasın ldşfksdlşkş). Şaka bir yana, bütün kedi sahipleri ve kediler için. Haydi baş!
Ön edit: Bu yazıda, kedilerin beslenmesinde bulunması gereken her şey ve bulunmaması gereken her şey ayrıntılı olarak incelendi. Bu, bir çoğunuz için biraz sıkıcı olabilir ancak şuşuonlayn, uzun yazıları okumaya çalışırken felç geçiren insanları da düşünerek en alta bir özet yazdı. En alta inip orayı okuyup geçebilirsiniz.
Kedi Vücudunu Tanıyalım
Kediler, etçil (carnivore) hatta zorunlu etobur ( obligate carnivore) hayvanlardır. Beslenmelerinde et bulunmak zorundadır.
- Kedilerin 30 adet dişi vardır ve insanların aksine her biri sivri, keskin dişlerdir. Çiğnemek için sağa sola yanal hareket yapmazlar. Dişleri kesip, kopartmak amaçlıdır ve insanlarınkinden 10 kat daha incedir.
- Kedileri köpeklere nazaran daha az damak tadına sahiptirler. Örneğin, şeker tadını algılayamazlar.
- Tükürüklerinde amilaz yoktur ( Yani ağızlarında karbonhidratın ön bir sindirimini yapamıyorlar)
- Mideleri, az az ve gün boyu sürecek şekilde bir beslenme için tasarlanmıştır.
- Kemikleri sindirebilmek ve zararlı bakterileri öldürmek için mideleri insanlarınkine nazaran çok daha asidiktir.
- Bağırsakta sindirim süresi insanlarda 30 saat ile 5 gün arasındayken kedilerde 12-24 saat arasındadır.
- İnce bağırsakları proteini ve yağı sindirmek için tasarlanmıştır. Protein sindirici enzimleri aşağı regüle edemezler. ( Bu ne demek diyenler buraya) Dolayısıyla beslenmeleri protein açısından zengin olmalıdır.
- Bakteriyel fermantasyonları kalın bağırsakta gerçekleşir.
Kedilerin sindirim sistemlerini biraz anladığımızı düşünüyorum. Şimdi kedilerin besinsel ihtiyaçlarına bakalım.
Bir Kedinin Besinsel İhtiyaçları Nelerdir?
Öncelikle, bu tabloyu nereden aldığımı söyleyeyim sonra da inceleyelim. FEDIAF‘ın (The European Pet Food Industry Federation) 2016 yılında yayınladığı Beslenme Kuralları çalışmasından aldım. 8 Profesör ve 2 Doktor’un ortak çalışması sonucunda yayınlanmış bir beslenme kuralları kitapçığı. Kedi ve köpekler için yapılmış bir çalışma. Şimdi inceleyelim;
ANA BESİN KAYNAĞI
Kedi ve köpeklerin ana besin kaynağı protein ve yağ olmalı.
1-PROTEİN
Protein, aminoasitlerden oluşan bir zincirdir. Proteinler, enzimler aracılığıyla parçalanıp aminoasitlere dönüşür. Aminoasitler de, organ ve dokuların yapımı/tedavisi, moleküllerin taşınması, organdan organa mesaj iletilmesi, hastalıklarla mücadele edilmesi gibi vücutta bir çok farklı rol üstlenir.
2- AMİNOASİTLER
Proteinler, toplam 23 tane amino asitten oluşuyorlar. Kediler, bunlardan 12 tanesini kendisi türetebiliyor ancak 11 tanesini kendi vücutlarından sağlayamıyorlar ve dışarıdan besinlerle almak zorundalar. Bu amino asitlere esansiyel amino asitler deniliyor. Peki hangileri esansiyel?
Evet, yukarıdaki şemada ,insanların, kedilerin ve köpeklerin esansiyel amino asitlerini görebiliyoruz. Kediler için 13 tane görünüyor ancak 11’i esansiyel çünkü Tirozin, Fenilalanin’den, Sistein Metiyonin’den dönüştürülebiliyor. Dolayısıyla 11 tanesi esansiyel oluyor.
Kedi beslenmesinde bu 11 amino asitin bulunmasına özellikle dikkat etmeliyiz. Peki, bu amino asitler nerede var? Yumurta, et (kalp, böbrek, ciğer, akciğer gibi iç organlar dahil), balık kaynaklı proteinler, bu amino asitleri bitkisel bazlı proteinlerden (tahıllar) çok çok daha fazla içeriyor. Yani bu sebeple kediniz için aldığınız kedi mamasının içerisindeki protein oranı değil hayvansal bazlı protein oranı önemlidir.
Bu aminoasitlerin eksikliğinde ne olur?
Kediniz bu amino asitleri besinlerinden alamazsa vücudu, bunları üretmek için yavaş yavaş kendi dokularını parçalamaya başlar.
Şimdi bu amino asitleri biraz daha yakından tanıyalım. Hangisi ne işe yarıyor gibi. (umarım sıkılmıyorsunuzdur)
-
Taurin
Taurin, karaciğerin safra tuzlarını salgılamasını, hücre içine ve dışına kalsiyum akışını, kalp fonksiyonlarının sağlıklı çalışmasını sağlar. Sağlıklı üreme, görme ve işitme fonksiyonları için gereklidir. Önemli bir antioksidandır ve bazı önemli yağların sentezinde rol oynar. Cilt sağlığını destekler.
Hayvansal proteinler, özellikle kalp, böbrek ve karaciğer gibi organlar taurinin doğal ana kaynaklarıdır.
-
Arjinin
Büyüme ve üre üretimi için gerekli esansiyel amino asit. Amonyağın üreye dönüşmesini sağlar. Eksikliğinde amonyak zehirlenmesi, katarakt, tükürük bezlerinin aşırı tükürük salgılaması, sinirsel problemler görülebilir ve tedavi edilmezse saatler içinde ölümcül olabilir.
Arjinin, organlar dahil ette bol miktarda bulunur. Et jölesi, arjinin açısından oldukça zengindir.
-
Metiyonin ve Sistein
Tüy sağlığının anahtarı olan amino asitlerdir. Sülfürik amino asitlerdendirler aynı zamanda bu sayede asidik idarar oluşumunu sağlanır. Eksikliğinde tüy dökülmesi, yavaş tüy uzaması, kuru&kırılgan tüyler görülür.
Balık ve yumurta iyi bir metiyonin ve sistein kaynağıdır. Mısır ve buğday glutenin de metiyonin ve sistein bulunur.
-
Lizin
Lizin eksikliğinin büyük önem taşıdığı bir amino asittir. Bütün protein sentezlerinde rol oynar. Isıya duyarlıdır. Kedi mamaları pişerken, eklenen aromanın içindeki şekerle tepkimeye girer.(Kullandığımız kedi mamasının içerdiği lizin miktarını sorgulamakta fayda var.) Eksikliğinde, yavaş büyüme, iştahsızlık ve kilo kaybı görülür.
Et, özellikte etin kas kısmı iyi bir lizin kaynağıdır, soya proteininde de bulunur.
-
Fenilalanin ve Tirozin
Tiroit ve böbrek üstü fonksiyonlarında ayrıca tüy ve iris (göz) pigmentasyonunda rol oynar. Sarı, kırmızı ve kahverengi pigmentlerin üretiminde rol oynalar ki bunlar siyah tüy rengini oluştururlar. Tiroit hormonlarının üretimi için fenilalanin gerekir. Tirozin ise dopamin, noradrenalin ve adrenalin üretimi için gereklidir ki bunlar beyin ve üreme fonksiyonları için oldukça önemlidir. Eksikliğinde, sinirsel bozukluklar, yürüyüş sorunları ve hiperaktivite görülebilir.
Fenilalanin, sığır eti, domuz eti, kümes hayvanları eti ve balıkta bolca bulunur. Tirozin, fenilalaninden sentezlenebilir veya direkt olarak besin aracılığıyla alabilir. Pirinç kayda değer tirozin içeren tek bitkisel proteindir.
-
Dallanmış Zincirli Amino Asitler (BCAA)
Lösin, İzolösin ve Valin, dallanmış zincirli amino asitlerdir. Kas proteinlerinin sentezlenmesinde rol oynarlar, kas bozulmalarını yavaşlatırlar. Eksikliklerinde, kilo kaybına ve uyuşukluğa sebep olabilir. Özellikle izolösin eksikliği sert deriye, patilerde lezyonlara ve koordinasyonsuz yürümeye sebep olabilir.
Bu amino asitleri sığır etinin, kuzu etinin ve kümes hayvanların etinin özellikle kas kısmında bulunurlar.
-
Histidin
Proteinlerde yapısal bir işlevi vardır ve bunun yanı sıra histamin gibi nörolojik bileşenlerin öncüsüdür. Eksikliğinde iştahsızlık ve kilo verme ayrıca katarakt görülebilir.
Et, ciğer, böbrek ve balık iyi bir histidin kaynağıdır özellikle kanda bolca histidin bulunur. (Çiğ beslenmede kan verecek miyim diyenlere gelsin)
-
Treonin
Treonin, enerji üretiminde rol oynar. Eksikliğinde iştah kaybı, kilo verme ve sinirsel bozukluklar görülebilir.
Kümes hayvanları eti, balık, kuzu eti ve domuz eti iyi birer treonin kaynağıdır.
-
Triptofan
Hormon üretimi için gereklidir. Seratoninin ve melatonin öncüsü gibi davranır. Eksikliğinde iştahsızlık ve kilo kaybı görülebilir.
Kümes hayvanları eti, balık ve soya iyi birer triptofan kaynağıdır.
3- YAĞLAR
Yağlar enerji üretimi açısından oldukça iyidir. Gram başına, proteinin ve karbonhidratın vereceği enerjinin iki katını verir. Yağlar, esansiyel yağ asitlerini ve yağda çözünen vitaminlerin çözünmesini sağlar. Hayvansal ve bitkisel kaynaklı doymuş ve doymamış yağlar çeşitli esansiyel yağ asitlerini sağlarlar. Don yağı ve tohum yağları kedi ve köpek mamalarında sık sık kullanılır.
4- YAĞ ASİTLERİ
Yağ asitleri, enerji kaynağıdır ve yağda çözünen vitaminlerin taşınmasında rol oynarlar. Karbon zincirlerinden oluşurlar. Uzun zincirli, doymuş yağ asitleri sadece enerji üretimi için kullanılırlar. Çoklu doymamış yağ asitlerinin ise rolleri çok daha çeşitlidir. Çoklu doymamış yağ asitleri grupları olan Omega-3 ve Omega-6, memeli hayvanların beslenmesinde büyük önem taşır. Eksikliğinde yağda çözünen vitaminlerin (A, D, E ve K) eksikliği görülür. Ayrıca cilt ve tüy sağlığı bozulabilir.
Yağ asitleri, hayvansal kaynaklı olarak, balık yağı, don yağı gibi yağlarda bulunur. Bitkisel kaynaklı olarak, ayçiçeği yağı, keten tohumu yağı gibi yağlar da bulunur.
Omega 6 Grubu
-
Linoleik Asit ve Araşidonik Asit
Linoleik asit ve arşidonik asit, Omega-6 grubuna ait bir doymamış yağ asitleridir. Cilt, tüy ve üreme sağlığında önemli rol oynarlar. Eksikliğinde üreme sağlığı sorunları, zayıf cilt ve tüy sağlığı görülür.
Omega 6 yağ asitlerinden araşidonik asit, kümes hayvanlarının derisinde ve sığır don yağı gibi hayvansal yağlarda bulunur. Linoleik asit ise ayçiçeği yağı gibi bitkisel kaynaklı yağlarda bulunur.
Omega 3 Grubu
-
Alfa Linoleik Asit, EPA, DHA
Alfa linoleink asit, EPA ve DHA omega 3 grubu yağ asitleridir. EPA ve DHA balık kaynaklı omega 3 yağ asitleri olarak bilinirler. Omega 3 grubu yağ asitlerinin, antienflamatuar etkisi vardır ( iltihabi reaksiyonu önleyici) dolayısıyla eklemler, bağırsak, böbrek, cilt ve tüy sağlığı için önemlidir. Hücre oksijenasyonunu sağlarlar (yeterli oksijenin bulunması) bu sayede beyin sağlığı ve kas gücü için önemlidir.
Alfa lineloik asit keten tohumu yağında oldukça fazla bulunur. DHA ve EPA ise en çok deniz balıklarında bulunur.
** KARBONHİDRATLAR
Şimdi buraya kadar kedi ve köpeklerin beslenmelerinin ana kaynağı olması gereken proteinleri ve yağları ıncık cıncık inceledik. Vitamin ve minerallere geçmeden önce biraz da karbonhidratları konuşalım istiyorum. Karbonhidratlar, kedi ve köpeklerin beslenmesindeki ana maddelerden birisi olmamalıdır çünkü kendi kan şekerlerini amino asitlerden sentezleyebilirler ancak gerekli olmamasına rağmen beslenmelerinde bulunan bir miktar karbonhidratı, enerji kaynağı ve diyet lifi olarak kullanabilirler. Mısır, buğday, pirinç, patates, havuç, elma, bezelye vs. karbonhidrat kaynağıdır.
-
Şekerler
Şekerler de kedi ve köpeklerin beslenmelerindeki ana kaynaklardan birisi olmamalıdır ancak gerekli olmamasına rağmen beslenmelerinde bulunan bir miktar şekeri enerji kaynağı olarak kullanabilirler. Örneğin ”anne sütündeki” laktozu yavru kediler enerji kaynağı olarak kullanırlar. Yavru kediler sütten kesilince laktozu sindiren enzim olan laktaz da artık vücutlarında bulunmaz. Şekerler, bir çok meyvede, tahılda ve sebzede doğal olarak bulunurlar. Aşırı şeker kullanımında, ishal ve ince bağırsaktaki bakterilerin aşırı büyümesi görülebilir.
-
Nişasta
Nişasta binlerce glikozdan oluşan sindirilebilir bir karbonhidrattır. Mısırda, buğdayda,arpa ve patateste bolca bulunur. Az bir miktar pişmiş nişasta sindirime faydalı olabilir ancak nişasta kedi beslenmesinde bulunmalı diyemeyiz, eksikliğinde hiçbir şey olmaz ancak fazlası ve az pişmişi ishale sebep olabilir.
-
Lif
Lifler bağırsak sağlığı için faydalı olabilir ve prebiyotikler olarak bilinen bazı lifler bağırsaklardaki iyi bakterilere yardımcı olurlar. Doğru miktarda kullanılacak lif sindirim sistemine destek olabilir. Kedilerin beslenmesinde lifler bulunmak zorunda değildir. Eksikliğinin hiçbir sakıncası yoktur fazlasında sindirim sorunları yaşanabilir. Bir çok sebze liflidir.
5- VİTAMİNLER
Vitaminler, yaşam için hayati önem taşırlar. Yağda çözünenler ve suda çözünenler olarak ikiye ayrılırlar. Suda çözünen vitaminlerin fazlası vücuttan atılır ancak yağda çözünen vitaminlerin fazlası vücutta birikir ve zehirlenmeye sebep olabilir. Dolayısıyla evcil hayvanınızın beslenmesindeki vitamin dengelemesinin doğru yapılması çok önemlidir. Vitaminler doğal olarak, etlerde, hayvansal ürünlerde ( yumurta, süt, peynir vs) ve meyve, sebzelerde bulunur. Ayrıca eczanelerde vs. satılan vitamin karışımları da mevcuttur. Haydi şimdi bu vitaminleri tanıyalım.
-
Suda Çözünen Vitaminler
B grubu vitaminler ve Kolin suda çözünen vitaminlerdir ve fazlası idrar yoluyla atılır.
B1 vitamini, mayalarda ve ette
B2, B3 vitamini et, ciğer, balık, yumurta , mayada
B5,B6 vitamini, et, balık, yumurta,mayada
B7, ciğer, yumurta, mayada
B9, ciğer ve mayada
B12, ciğer, böbrek, kalp gibi iç organlarda, balıkta ve ette
Kolin, ciğerde, kalpte ve yumurtada
bolca bulunur.
-
Yağda Çözünen Vitaminler
A, D, E ve K vitaminleri yağda çözünen vitaminlerdir ve fazlası vücuttan atılamaz, birikmeye ve ardından zehirlenmeye sebep olur.
A vitamini (retinol), karaciğerde, balıkta ve yumurtada,
D vitamini, karaciğerde ve yağlı balıklarda (sardalya, ton vs)
E vitamini bir çok bitkisel yağda ve karaciğerde,
K vitamini, karaciğerde, ette ve ıspanak gibi bazı sebzelerde
bolca bulunur.
Söz konusu vitaminler olunca dikkat ederseniz ihtiyaç duydukları bütün vitaminler etlerde var. Yani evcil hayvanınıza, gerçek taze et yedirdiğiniz sürece vitaminleri fazla sorgulamanıza gerek yok. Çiğ beslenmecilerin gönlü rahat olsun. Pişmiş beslenme yapanlar için bunların ısı ile durumlarını ayrıca çalışmak lazım.
6- MİNERALLER
Mineraller, makromineraller ve mikromineraller olarak ikiye ayrılırlar. Beslenmede yüksek miktarda gerekli olanlar makro, az miktarda gerekli olanlar ise mikro olanlar.
-
Makromineraller
Kalsiyum, memeli hayvanların, kuşların ve balıkların kemiklerinde bulunur. Dolayısıyla çiğ beslenmede kemiklerle birlikte beslenme yapmak önemlidir. Mineral tuzlarda ayrıca brokoli lahana gibi sebzeler de orta derecede
Fosfor, kemiklerde, ette ve mineral tuzlarda
Postasyum, et, balık, yumurta ve bazı sebzelerde ve mineral tuzlarda
Sodyum, pişmemiş etlerde bolca, bazı sebzelerde ve sofra tuzunda
Magnezyum, kemiklerde ve mineral tuzlarda
Klorür, etlerde sınırlı miktarda ayrıca mineral tuzlarda bulunur.
-
Mikromineraller
Demir, ciğer, et balık, brokoli, ıspanakta
Çinko, et, bazı tahıllar ve mineral tuzlarda
Manganez, tahıllarda ve mineral tuzlarda ve ette
Bakır, ette (özellikle kuzu,ördek ve domuz eti), bezelye ve mineral tuzlarda
İyot, balık, deniz tuzu ve deniz yosunu
Selenyum, balıklarda ve mineral tuzlarda, az miktarda da böbrek ve ciğerde bulunur.
Yine kedimizi et ve kemik ile besliyorsak mineral dengesine de fazla takılmamıza gerek yok. İhtiyaç duydukları mineraller etlerde ve kemiklerde var.
7- Su
Su, bir hayvanın vücudunun en önemli bileşenlerinden birisidir. Bir hayvanın doğumunda vücudunun %75’i yetişkinliğinde %60’ı sudur. Vücutlarındaki bir çok fonksiyonun çalışması su sayesinde olur. Kediler, köpeklere kıyasla daha az su tüketirler çünkü çöl kökenli hayvanlardır. İdrarlarını konsantre edebilirler ancak bu konsantrasyon çok yüksek olursa kristal ve taş oluşumu riski artar. Dolayısıyla kedilerinizi her zaman su içmeye teşvik etmelisiniz. Kediler için olan filtreli su şelalelerinden kullanabilirsiniz. Eğer böyle bir ürün almak istemiyorsanız cam veya çelik su kaseleri kullanmalısınız ve suyunu her gün en az 2,3 kez tazelemelisiniz.
ÖZET
Dengeli kedi beslenmesi kolay bir şey değil ancak çok zor da değil. Eğer kedinizi kendi doğasına uygun olarak beslerseniz her şey sizin daha kolay olur çünkü ”doğal besinleri” zaten dengeli! Et (iç organlar, deri, kemik ve kan ile) onlar için gerekli olan bütün proteinleri, esansiyel aminoasitleri, yağları, esansiyel yağ asitlerini, vitaminleri ve mineralleri içeriyor. HER ŞEYİ yani HER ŞEYİ içeriyor!
Eğer çiğ beslenmeye geçecekseniz hangi vitamin, mineral, amino asit eklemelerini yapmalıyım diye fazla düşüneceğiniz bir şey yok çünkü yukarıda da dediğim gibi her şey zaten çiğ ette (iç organlar, deri, kemik ve kan ile birlikte) hepsi var. Sadece, et çeşitliliğini (tavuk, kuzu, balık vs) ve iç organ, kemik oranlarını doğru yapmanız yeterli. Bunun nasıl olacağına dair bir yazı daha buraya eklenecek.
Edit: Çiğ beslenme menüzü nasıl hazırlanır yazısı tamamlandı, ancak bazı mumik eklemeler de var. Buyrunno.
Pişmiş etle evde beslemecilerin de yapması gereken çok komplike şeyler yok ama sadece onların bazı besin değerlerini dışarından eklemesi gerekiyor çünkü et piştiği zaman bazı besin değerlerini kaybediyor. Hepsini değil, bazılarını. Örneğin, esansiyel amino asitlerin çoğu pişirilince korunuyor ancak lizin ısıya karşı duyarlı. Eti pişirecekseniz bunu dışarıdan eklemenizde fayda var fakat doğru bilinen yanlış; arjinin pişince çok yüksek oranda korunuyor mesela. Et pişince bir çok protein, mineral değerini koruyor hatta. Vitamin değerlerinin ise büyük bir kısmını kaybediyor. Özellikle B grubu vitaminlerini. Et, piştiği zaman hangi değerlerini kaybediyor, hangilerini koruyor, konusunda bazı bilimsel deneyler buldum.Onları inceleyip, toparlayıp yine buraya daha bilgi dolu bir yazı linki ekleyeceğim. ( Bu arada evde pişmiş etle besleme olmaz diyenlerden rica ediyorum. Hazır mamaların ki biliyorsunuz onlar da pişmiş etle yapılıyor. Hangi eklemeleri içerdiğine bakın. Tahmin ettiğinizden çok daha az olduğunu göreceksiniz ki kuru mamaların piştiği ısı ile evdeki pişirme ısısı kıyas dahi olamaz) Çiğ beslenme yapmayacaksanız yine hazır mamaya mecbur değilsiniz. Dediğim gibi bazı eklemeler ile yine pişmiş olarak da dengeli kedi beslenmesi yapabilirsiniz. Neleri, ne kadar eklemeniz gerektiğini ve nereden bulacağınızı yine buraya ekleyeceğim.(Ekledim!)
Hazır mamaya devam edicemciler; sizler de artık kullandığınız mamanın içindeki hayvansal protein oranını daha iyi kontrol etmelisiniz çünkü esansiyel amino asitler hayvansal proteinlerde bulunuyor. Ayırca bugüne kadar ben, incelediğim mamalarda hep taurin miktarına bakardım. Lizinin öneminden ve ısı ile ilişkisinden bihaberdim, artık mama incelemesi yazarken lizin değerine de özellikle bakacağım keza omega3 ve omega6 gruplarına da. Ayrıca sizler için de ideal kedi mamasında bulunması gereken analiz değerlerini buraya ekleyeceğim.
Evet, herkese vaatlerde bulunup sözler verdim sşdflssi. En kısa sürede hepsini eklemeye çalışacağım çünkü severek okuyorum, severek yazıyorum. Ayrıca bu yazı ile ilgili görüşlerinizi de çok merak ediyorum. Size faydası oldu mu? Daha ayrıntılı ya da daha sade yazmamı ister misiniz? Lütfen görüşlerinizi yazmaktan çekinmeyin.
Kediyle kalın <3
Ya ben sana neden inanayımcıları da unutmadım;
Referanslar
WALTHAM® pocket book of essential nutrition for cats and dogs ( Prof. Dominique Grandjean and Dr. Richard Butterwick)
YOUR CAT’S NUTRITIONAL NEEDS A Science-Based Guide For Pet Owners ( The National Academies)
Nutritional Guidelines For Complete and Complementary Pet Food for Cats and Dogs (FEDIAF)
Kubilay Çetin
12 Kasım 2018Daha ayrıntılı yazma bu kadar ayrıntı yeter 🙂 Ellerine sağlık. Fakat burayı okuyarak bir menü çıkarmak her babayiğidin harcı değil 😀 Sen en iyisi bizim için bir menü çıkar 🙂
suzionline
12 Kasım 2018Yorumunuz için çok teşekkür ederim! Bilgisayarın başında ”Okunuyor mu ki ya?” diye beklerken ilaç gibi geldi yorumunuz. Hem pişmiş hem pişmemiş olarak çıkartacağım hem de daha kısa ve net olacak <3
Anonim
12 Kasım 2018Zevkle okudum👍eline emegine saglik cok bilgilendirici olmuş
suzionline
12 Kasım 2018İyi ki varsınız! O kadar çok emekle ve şüpheyle yazmıştım ki.. Demek bu kadar ayrıntılı olarak merak edenler de varmış <3
mjdm
12 Kasım 2018Pismis, pişmemiş menüyü merak ettim bende :)) süper yazı olmuş 👍
suzionline
13 Kasım 2018En kısa sürede ekleyemeye çalışacağım 🙂
Altaner
13 Kasım 2018Gözlerinize sağlık, lizin hakkında yazdıklarınızı önemli görüyorum. Bilimsel yaklaşıp daha önce bilmediğiniz ama yeni öğrendiğiniz şeyi cesaret ve samimiyetle yazınıza ekleyip bizi de haberdar ettiğiniz için teşekkürler. En kısa zamanda lizin hakkında ben de detaylı araştırmaya gideceğim.
suzionline
13 Kasım 2018Çok teşekkür ederim. Ben de daha ayrıntılı araştırmak istiyorum. Sonuçta et ne kadar pişince ne kadar lizin etkisini kaybediyor ve strandart bir kedinin beslenmesinde hangi seviyede olmalı gibi önemli ayrıntılar var. Faydalı bir şeyler buldukça eklerim buraya. Siz de benimle paylaşırsanız çok sevinirim.
Hatice
13 Kasım 2018Zaten ben bu hazır mamalara ne güvendim ne inandım. Kedi varsa Allah onun rızkını da yaratmıştır.Önceden kedi maması mı varmış. Sizin bu yazınızı okuyunca aklımla,vicdanımla ve duygularımla örtüştü . Teşekkür ederim…
suzionline
13 Kasım 2018Hazır kedi maması sektörü neredeyse 100 senedir var sadece ancak şu anda olmazsa olmaz olarak görülüyor ancak doğal beslenme kurallarını bilip uyguladıktan sonra bunu mecbur değiliz…
Ömer Koyuncu
13 Kasım 2018Merhaba, öncelikle emek verip yazı hazırladığınız için teşekkür ederim.Ben hazır mamalar dışında kedilerime birşeyler yedirmekten onlara zarar verebilirim endişesiyle çekiniyorum.İyi mamalar seçmeye çalışıyorum.Bunun için de sizden N&D tahılsız kısır kedi maması, Hills ve Royal canin kısır kedi mamalarının analiz yazılarını yazmanızı rica ediyorum.Son olarak sizinle olan iletişimlerde hitap edebilmek adına isminizi söylemenizi istiyorum.Teşekkür ederim..
suzionline
13 Kasım 2018Merhaba Ömer bey,
Bana Suzi diye hitap edebilirsiniz. Açıkçası ben de uzun süre sizinle aynı tereddütleri taşıdım ve kuru mamayı bırakmadım. Kuru mama ve evde pişmiş et ile besledim kedimi ancak dengeleri, porsiyon hazırlamayı öğrenince veterinerimizin de yönlendirmeleriyle kuru mamayı tam olarak bırakacağım. Şu anda bir arkadaşım bıraktı hatta. Eklenmesi gereken vitaminleri ve amino asitleri veterinerinden temin etti ve şu anda sadece ev yapımı mama ile besliyor kedilerini. Size de veterinerinize danışıp konu hakkındaki düşüncelerini öğrenmenizi tavsiye ederim aslında çok zor bir şey değil ancak her zaman veteriner kontrolünde yapmak en sağlıklısı olur. İnceleme istediğiniz mamaları da not ettim. En kısa sürede ekleyeceğim.
aleyna
26 Ocak 2019merhaba yazıyı resmen heyecanla okudum. evdeki iki kedime ev yapımı mamaya geçmeye başladığım şu günlerde içine ne katmalıyım, ne kadar katmalıyım öyle mi böyle mi yapmalıyım diye düşünürken yazınız ilaç gibi geldi, emeğiniz ve özeniniz için çok teşekkür ederim kedilerim adına.
suzionline
26 Ocak 2019Çok çok teşekkür ederim! Kedikolarınıza şimdiden afiyet bal şeker olsun <3
Selin
28 Şubat 2019Harika bir arastirma , cok tesekkurler. Tum yazilar cok kiymetli cok bilgilendirici..
suzionline
28 Şubat 2019Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim, mutlu oldum <3
Anonim
22 Mart 2019Merhaba,
Bir suredir yazılarınızı takip ediyorum. Kedilerimi nasıl beslemeliyim diye araştırma yaparken karşıma çıktınız. İyi ki de çıktınız çünkü kuru mamaları araştırıp ND de karar kılmışken bu da yetmedi, daha doğrusu içimdeki kuşkular kabardı ve Raw food araştırmaları, veteriner danışmaları derken bu yazınıza denk geldim ve az önce de Pet Fooled belgeselini izledim. Çok kaliteli bildiğimiz hiç bir markanın belgesel çekimine katı
suzionline
22 Mart 2019Merhaba, ben de sizin gibi en kaliteli mamayı ararken kendimi Petfooled belgeselinde bulmuştum ve sonradan da kaliteli, kedi sağlığına uygun bir kuru mama olmadığını anlayıp çiğ beslenmeye geçtim.
Ozge
20 Nisan 2019Merhaba, yine cok faydali bir paylasim, tesekkur ederim.
Ben bir konuda fikrinizi almak istiyorum. Kedim (10 gun once sahiplendim 11 aylik scottish fold) sadece patisiyle su iciyor. Evin farkli yerlerinde, farkli ebatta bircok su kabi denedim (cam, porselen, genis, dar, alcak), suyu hep icme suyu ama diliyle kesinlikle icmiyor, bu duruma uzuluyorum, susuz kalacak gibi geliyor.. yorumunuzu merak ediyorum.
suzionline
22 Nisan 2019Özge hanım merhaba, bazı kediler sizinki gibi patisiyle içiyor ancak susuz kalmaz merak etmeyin. Bu konuda eğer hazır mama kullanıyorsanız bol bol yaş mama kullanmanızı öneririm çünkü doğalarında kediler su ihtiyaçlarının büyük bir kısmını avlarından yani etten karşılarlar. Sadece kuru mama ile beslenen bir kedi bunu yapamıyor. Sevgiler…
Tuğçe Deniz
1 Mayıs 2019Merhaba.Bir süredir takip ediyorum sizi.Mama araştırması yapıyorum.Yıllardır baktığım tüm çocuklara bir mamakafa olarak hep Proplan verdim.Mamaları bitiyor,değiştirmem lazım artık ve çiğ beslenme gibi bir çeşide geçebilecek bütçem maalesef yok.Belki yanlış düşünüyorum ama hala mama arayışındayım.Birkaç mama analizi daha paylaşsanız mesela Brit Care,Matisse,Sanabelle gibi.Kafam yandı artık nerde ne kadar ne var diye araştırmaktan ve anladım ki kafam çok basmıyor.Sorularım da var aslına bakarsanız.Mesela Lizin eklemesi nasıl yapılır evde mama yapsak.Gözden kaçırmışta olabilirim emin değilim.En yakın zamanda mama tariflerinizi de bekliyorum bu arada.Belki de pişmiş birşeyler yapabilirim.İnstagram üzerinden ulaşmak istedim ama dönüşleriniz geç oluyor ya da göremeyebiliyorsunuz muhtemel mesaj birikmelerinden dolayı.O yüzden bu destanı buradan yazmak istedim.İlgilenirseniz memnun olurum.Sevgiler!
suzionline
2 Mayıs 2019Merhaba, ben hazır mamalarda tek mamaya bağlı kalınmaması taraftarıyım. İçinde taze et ihva eden her markaya şans verilebilir. Rotasyonlu olarak kullanılabilir. Blogdaki çiğ mama tarfilerini pişmiş olarak da kullanabilirsiniz, mümkünse az pişmiş.
Burcu
1 Temmuz 2019Elinize saglik. Super arastirma, cok yararli oldu. Size bir sorum var 🙂 Kopegimi cig beslenmeye gecireli bir yil kadar oldu. Kedimizi buldugumuzda cok kucuktu, riske atmak istemedik. Ama artik o da buyudu, onu da cig beslemeye gecirecegiz. Kopegimizde bolca kirli iskembe kullaniyoruz hem besleyici hem de oranini biraz dusurunce alerji ya da mide problemi basliyor. Kirli iskembe rocks <3 Siz kedinizde kirli iskembe denediniz mi hic?
suzionline
4 Temmuz 2019Hiç denemedim ancak sıklıkla kullanıldığını biliyorum <3
MiaSeda
11 Eylül 2020Canım Suzi 🙂 emeklerine sağlık.Tabiki yazılarını başından sona okuyorum.Nd mama kullanırken deri problemimizden Hills z/d kullanmaya başladık.Derimize iyi geldi ama içerik,oran bakımından kedime iyi geliyor mu gerekli besinleri vs. alıyor mu diye kafa karışıklığı yaşarken şimdi daha çok karıştım.Tüm bunları karşılayabilecek mama yoktur sanırım.Varsada şuan daha mama içeriği okumayı berecemiyorum.Umarım bir gün hills z/d mamayı incelersin yada incelemezsen bildiklerini benimle paylaşırsan çok sevinirim.Tekrar teşekkürler
Çağla
11 Şubat 2021Elinize emeğinize sağlık. Çok severek okunuyor yazdıklarınız ve çıok aydınlatıcı. Sizi okuyana kadar bir çok soru işareti vardı kafamda. Şimdi çoğu sorum cevaplanmış oldu.
Banu Can
8 Ekim 2021Merhabalar, yazı için teşekkürler, içinde lizin olduğunu bildiğim tek mama Brit Premium Kitten. Lizin’li mama araştırması yapabildiniz mi?
Dilek
5 Aralık 2021Elinize sağlık harika bir yazı olmuş 🙏🏻 hepsini not aldım inceleme yapacağım teşekkürler 🌸
semanur
11 Mart 2022https://www.uniquepetfood.com.tr/renal-unique-veteriner-serisi-kedi-mamalari/
Bu mamayı kedime önerdikleri için içeriğine baktım;
Yumurta, Esmer Pirinç, Bezelye, Tavuk Proteini, Somon Proteini, Tavuk Yağı, Şeker Pancarı Posası, Balık Yağı, Hidrolize Tavuk Ciğeri, Yumurta Kabukları, Vitamin ve Mineral Premiksi, Doğal Aromalar, Bira Mayası, Probiyotik, Kurutulmuş Alg, Pisilyum Kabukları, Potasyum Sitrat, Kitosan, MOS, β-Glukan, Tokoferol, Kadife Çiçeği Ekstraktı, Yucca, Yabani İğde.
Ham Madde Bileşenleri
Ham Protein
%26,20
Ham Yağ
%16,77
Ham Selüloz (Lif)
%2,40
Ham Kül
%7,40
Nem
%4,15
Hem içindiklerde en fazladan en aza sıralar dediğiniz için ikinci sıradan itibaren karbonhidrat gelmesi hoşuma gitmedi hem de diğer yandan proteinin kaynağını anlayamıyoruz şeklinde gördüm. acaba yorumlarım doğru mudur?
semanur
11 Mart 2022Unique renal mama için ing kaynaklardan araştırma yapayım derken özellikli durumlar için kronik böbrek rahatsızlığı olan kediler de bile protein miktarı az olmalı ancak %28 altına düşmemeli demiş. Bu mamadaki oran bariz bir şekilde altında. Şu an resmen dedektif gibi renal mama içeriği kovalayacağım :(( Bilinçlendirme için teşekkürler suzionline
Protein. Decreased dietary protein may slow the progression of CKD by decreasing the workload on the kidneys to excrete protein waste products. Less protein also means less need for the excretion of protein itself through the filtration mechanism of the kidney, which helps preserve kidney function. The recommended range of protein on a dry matter basis for cats with CKD is 28-35%. If protein intake is too low however, CKD will start to break down muscle mass.
Tülay domac
11 Haziran 2024Merhaba İstanbul içinde önerebileceğiniz Holistik Banu hanim vb gibi de olabilir veya fonksiyonel yaklaşım ile hasta bakan Veteriner var mı ben bir diyetisyenim ozumde zaten beslenmeye merakım var ve kedim için kedi beskenmesini araştırmaya adadim kendimi, çünkü kime gitsem kaliteli gorunumlu olan icerigi aslinda kotu olan kuru mama önerisinde bulunuyor ve yanlış yolda yürüdugumu düşündürüyor bana 🙁 lütfen özellikle sizden öneri almak istiyorum yazılarınız siteniz beni büyüledi.